25 Mart 2021 Perşembe

 

Berat kandili

Şaban ayının 15. Gecesi Berat kandilidir. Bu gecede bir çok kimseye “temiz beratı” verildiği için bu geceye bu isim verilmiştir. Şaban’ın on beşinde önemli birkaç hadise vuku bulmuştur:

1-15 Şaban H.3 Hazreti Peygamber’in sevgili torunu Hazreti Hasan’ın doğumu.

2-15 Şaban H. 2. ve M. 623) Kıblenin Kudüs’ten Mescid-i Haram’a tahvili. Yani Hazreti Peygamber (sav) Medine’ye hicret ettiğinde kıble olarak Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’ya dönerek namaz kılıyordu. Yaklaşık 16 ay bu şekilde devam ettikten sonra, hicretin ikinci senesi Şaban ayının on beşinci günü Bakara suresinin 144. Ayeti indi ve: “Artık yüzünü Mescid-i Harâm tarafına çevir;  (Ey Müslümanlar, siz de) nerede olursanız olun yüzünüzü o yöne çevirin.” Emriyle namazlarda kıble olarak Kâbe’ye dönülmeye başlanıldı.

3-(Bazı tefsir yorumlarına göre) Kur’an-ı Kerim bu gece toptan birinci kat semaya, Kadir gecesinden itibaren de 23 senede Peygamberimiz (sav)e inmiştir.   

4-Leylei Beratta mahlukatın bir sene içerisindeki rızıklarına, zengin veya fakir, aziz veya zelil olacaklarına, ihya veya imate edileceklerine (doğumlarına ve ölümlerine), ecellerine ve hacıların adetlerine dair tarafı ilahiden meleklere malumat verileceği beyan olunmaktadır.

Velhasıl Berat gecesinde ibadet ve taatte ve nafile namaz kılmakta bir çok sevaplar vardır. Fakat bu geceye mahsus şekli muayyen, sünnet bir namaz yoktur. Bu husustaki rivayetler kuvvetli değildir. (Ö. N. Bilmen)

5-Hazreti  Aişe hadisi

عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ: " فَقَدْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ذَاتَ لَيْلَةٍ ، فَخَرَجْتُ ، فَإِذَا هُوَ بِالْبَقِيعِ رَافِعٌ رَأْسَهُ إِلَى السَّمَاءِ ، فَقَالَ لِي : ( أَكُنْتِ تَخَافِينَ أَنْ يَحِيفَ اللَّهُ عَلَيْكِ وَرَسُولُهُ ؟ ) ، قَالَتْ : قُلْتُ : ظَنَنْتُ أَنَّكَ أَتَيْتَ بَعْضَ نِسَائِكَ ، فَقَالَ: ( إِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ يَنْزِلُ لَيْلَةَ النِّصْفِ مِنْ شَعْبَانَ إِلَى السَّمَاءِ الدُّنْيَا فَيَغْفِرُ لِأَكْثَرَ مِنْ عَدَدِ شَعَرِ غَنَمِ كَلْبٍ

قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ﷺ: إِذَا كَانَتْ لَيْلَةُ النِّصْفِ مِنْ شَعْبَانَ، فَقُومُوا لَيْلَهَا وَصُومُوا نَهَارَهَا، فَإِنَّ اللَّهَ يَنْزِلُ فِيهَا لِغُرُوبِ الشَّمْسِ إِلَى سَمَاءِ الدُّنْيَا، فَيَقُولُ: أَلَا مِنْ مُسْتَغْفِرٍ لِي فَأَغْفِرَ لَهُ أَلَا مُسْتَرْزِقٌ فَأَرْزُقَهُ أَلَا مُبْتَلًى فَأُعَافِيَهُ أَلَا كَذَا أَلَا كَذَا، حَتَّى يَطْلُعَ الْفَجْرُ.

 

Senedi zayıf bir hadiste Hazreti Aişe annemiz (radıyallahu anha) der ki: Bir gece peygamberi yanımda göremedim. Aramaya çıktım. Baktım ki, Cennetülbakî mezarlığında, başını semaya doğru kaldırmış dua ediyor. Beni görünce: Allah’ın ya da onun peygamberinin, sana haksızlık edeceğinden mi korktun?” dedi. Ben: “seni diğer hanımlarının yanına gitti zannetmiştim” dedim. Bana şu müjdeyi verdi:  

“Allah Teâlâ -rahmetiyle- Şaban’ın on beşinci gecesi dünya semasında tecelli eder ve Kelb kabilesi koyunlarının kılları sayısından daha fazla kişiyi bağışlar” buyurdu (Tirmizî, “Ṣavm”, 39; İbn Mâce, “İḳāmetü’ṣ-ṣalât”, 191).

Yine senedi zayıf diğer bir rivayete göre de Hz. Peygamber, “Şâban’ın ortasındaki gece ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz. Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecir doğana kadar, ‘Yok mu benden af isteyen onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu bir musibete uğrayan ona âfiyet vereyim, yok mu şöyle, yok mu böyle!’ der” buyurmuştur. (İbn Mâce, “İḳāmetü’ṣ-ṣalât”, 191).

Böyle bir geceyi fırsat bilelim, amentü okuyarak imanımızı tazeleyelim, kabiri ve ahireti düşünerek imanımız daha pekiştirelim; bilerek bilmeyerek işlediğimiz günahlara tövbe ve istiğfar edelim. Yani yapageldiğimiz günahlarımız varsa, a) onu hemen bırakalım. B) Onu yaptığımıza pişman olalım. C) Bir daha yapmamak üzere azmederek Allah’tan onun affını isteyelim. Kaza veya nafile namaz kılarak, Kur’an okuyarak, ‘Lâ İlâhe illallah, Sübhânallah, Elhamdü lillah, Allahü ekber, diyerek bu gecenin feyzinden bereketinden istifade etmeye çalışalım.

Berat gecemiz mübarek olsun. Amin.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder