7 Şubat 2023 Salı

Hazreti Peygamber (sav)in yanında Hazreti Aişe’nin (Ayşe’nin) değeri

Sevgili peygamberimizin yanında en sevgili eşi Hazreti Hatice anamızdır. Ondan sonra da Hazreti Ebu Bekir’in kızı Hazreti Aişe anamızdır. Bu konuyu aşağıdaki Buhari hadisi bize şöyle nakletmektedir:
Aişe –R.a.- şöyle demiştir): Rasülullah'ın ka¬dınları iki fırkaya ayrılmışlardı. Bir fırkada Âişe, Hafsa, Safiyye, Sevde vardı. Diğer grupta ise Ümmü Seleme ile Rasûlullah'ın öteki kadınları bulunuyordu. Müslümanlar, Rasûlullah'ın Âişe'ye sevgisi¬ni pek iyi bildiklerinden, bunlardan birisinin yanında Rasûlullah'a vermek istediği bir hediyesi bulunursa, o hediyesini Rasûlullah'ın, Âişe'nin evinde bulunduğu zamana kadar geri bırakır da, hediye sahibi bu hediyesini Rasûlullah, Âişe'nin evinde iken gönderirdi. Bu sebebden Ümmü Seleme grubu dedikoduya başladı da, bunlar Ümmü Se¬leme'ye: Sen Rasûlullah'a, insanlarla konuşup onlara: Her kim Rasû¬lullah'a bir hediye vermek isterse, o kimse Rasûlullah kadınlarından hangisinin evinde bulunursa bulunsun, hediyesini versin, demesini söy¬le, demişlerdi. Ümmü Seleme kadınların kendisine söyledikleri bu sözü Rasû¬lullah'a söyledi. Fakat Rasûlullah ona hiçbir cevâb vermedi. Ümmü Seleme grubundaki kadınlar, Ümmü Seleme'den vaziyeti sordukla-rında, o da: Rasûlullah bana birşey söylemedi, diye cevâb verdi. Onlar da ona: Rasûlullah'a, dediğimizi bir daha söyle, dediler. O da Rasûlullah'ın nevbeti ona dolaşıp geldiğinde, yukarıda geç¬tiği gibi mes'eleyi Rasûlullah'a arz etti. Fakat Rasûlullah bu sefer de ona bir şey söylemedi. Ümmü Seleme grubundaki kadınlar vaziyeti Ümmü Seleme'den sorduklarında o da: Rasûlullah bana birşey söylemedi, dedi. Onlar da Ümmü Seleme'ye: Artık Rasûlullah sana bir cevâb verinceye kadar bu dileğimi¬zi Rasûlullah'a söyle, dediler. Hakîkaten Ümmü Seleme de Rasûlullah'a kendi nevbetinde dö¬nüp geldiğinde söyledi. Bu defa Rasûlullah, Ümmü Seleme'ye:
"Sakın Âişe hakkında söylenip de bana ezâ verme, bana hiç¬bir kadının örtüsü altında bulunduğum sırada vahiy gelmez de yal¬nız Âişe'nin evinde (onun nevbetinde) iken vahiy gelir" buyurdu. Âişe dedi ki: Ümmü Seleme: Yâ Rasûlallah, ben de sana ezâ vermekten Allah'a tevbe edi¬yorum, dedi.
Sonra Ümmü Seleme grubundaki kadınlar Rasûlullah'ın kızı Fatıma'ya müracaat ettiler ve onu Rasûlullah'a gönderdiler de: Yâ Rasûlullah! Kadınların Ebû Bekr'in kızı hakkında Allah aşkına senden adalet istiyorlar, demesini rica ettiler.
Fâtıma da Rasûlullah'a bunları söyledi. Rasûlullah: "Ey kızcağızım! Benim her sevdiğimi sen sevmez misin?" buyurdu. Fâtıma da: Evet severim, dedi. Öyle ise sen de Âişe'yi sev, Buyurdu.
Fâtıma kadınlara döndü ve onlara olup biteni haber verdi. Ka¬dınlar Rasûlullah'a tekrar müracaat etmesini Fâtıma'dan istediler. Fa¬kat Fâtıma tekrar dönmeyi kabul etmedi.
Bunun üzerine Ümmü Seleme grubu Zeyneb bintu Cahş'ı gön¬derdiler. Zeyneb, Rasûlullah'a geldi ve sertlikle söze başlayıp:
— Yâ Rasûlallah! Kadınların İbnu Ebî Kuhâfe'nin kızı hakkın¬da Allah'tan senin için adalet istiyorlar, dedi. Ve sesini yükselterek, o sırada oturmakta olan Âişe'ye saldırıya kadar ileri gitti de ona sövdü. Nihayet Rasûlullah, karşılık verecek mi diye Âişe'ye bakmağa başladı.
Bu sırada Âişe söze başladı ve Zeyneb'e söz¬lerini geriye çevirdi ve neticede onu susturdu. Bunun üzerine Peygamber (S) Âişe'ye baktı da:  "Muhakkak ki o, Ebû Bekr'in kızıdır" buyurdu  
Peygamber'in Âişe hakkındaki "Muhakkak o Ebû Bekr'in kızıdır" sözü Âişe için yüksek bir fazilettir. Âişe babası gibi şerefli, zeki, ince görüşlü, dürüst ve tam anlayışlıdır demektir.
Yüce Rabbim yarın cennette o sevgili peygamberimizle ve onun sevgili eşi Aişe anamızla buluşmayı nasip eylesin amin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder