Sadaka vermede öncelik hakkı
İslam dininde her şeyi Kitap ve sünnet belirler. Kitap dediğimiz, Kur’an-ı Kerim’dir. Bu ikisi hayatımızın her yerini kaplar. Yapacağımız hayırların da sevabı en çok olanını gene bu iki kaynak belirler. Sadaka vermenin sevabı en çok olanını ve kimlerin öncelik hakkı olduğunu da Kur’an ve sünnet, yani hadis-i şerifler belirler. Bu konuyla ilgili olarak iki hadis-i şerifi sizlere hediye ediyorum:
Ebû Hüreyre'den rivayet edildiğine göre o, şöyle demiştir. Resûlullah (s.a.)'a: Ya Resûlullah; Hangi sadaka daha faziletlidir? dedim. O da: "Fakirin gücünün yettiğidir. Bakmakla yükümlü olduğun kimselerden başla" buyurdu.
Açıklama
Sadakanın daha faziletli oluşundan maksat, sevabının daha çok olmasıdır "cuhd" kelimesi, imkân ve güç, "el-Mükıll" kelimesi de az malı olan fakir anlamında kullanılmıştır.
Sevabı en çok olan sadaka fakirin güç yetirebildiği ve zorlanarak verdiği sadakadır.
Bu sadaka az da olsa zenginin zorlanmadan verdiği çok olan sadakadan daha sevaplıdır. Nitekim Nesâî'nin Ebû Hüreyre (r.a.)'den merfû olarak rivayet etmiş olduğu bir hadiste şöyle buyurulmaktadır: "Bir dirhem, yüzbin dirhemi geçti.” (Oradakiler): "Nasıl?" dediler. Resûlullah (s.a.v.): "Bir adamın iki dirhemi olur da birini tasadduk eder. Bir başka adam malının bir tarafına gider de ondan yüz bin dirhem alıp onu tasadduk eder" buyurdu.
Böylece Resûlullah (s.a.v.) iki dirheminden birini tasadduk edenin alacağı sevabın, geniş servetinin bir ucundan yüz binleri alıp sadaka verenin alacağı sevabı geçeceğini bildirmiştir.
Ebû Hüreyre'den; demiştir ki:
Peygamber (s.a.v.) sadaka verilmesini emretti de bir adam:
Ya Resulallah, yanımda bir dinar (Altın para) var, dedi. Resûlullah (s.a.): "Onu kendine tasadduk et (harca)" dedi. Adam: Yanımda bir dinar daha var, dedi. Resûlullah (s.a.): "Onu da çocuğuna tasadduk et (harca)" dedi. Adam: Yanımda bir dinar daha var, dedi. Resûlullah (s.a.): "Onu da hanımına tasadduk et (harca)" dedi. Adam: Yanımda bir dinar daha var, dedi. Resûlullah (s.a.): "Onu da hizmetçine tasadduk et" dedi. Adam: Yanımda bir dinar daha var, dedi. Resûlullah (s.a.): "(Sadaka verme usûlünü sana açıkladıktan sonra) sen (durumunu) daha iyi bilirsin." buyurdu.(Ebu Davud Zekat 45/1691, Nesâî)
Açıklama
Resûlullah (s.a.) tasadduk konusunda önce kişinin kendi nefsini zikretmiştir. Çünkü insana en yakın yine kendisidir ve kendi ihtiyacı başkalarınınkinden önce gelir. Diğer akrabaya nisbetle babaya en yakın olduğu ve nafakaya şiddetli ihtiyacı bulunduğu için ikinci sırada çocuğu zikretti. Daha sonra zevce ve hizmetçi zikredilmiştir. Bu hadis kendi ihtiyacından ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin nafakasından artan maldan sadaka vermeye teşvik etmektedir. Ayrıca çocuğun nafakasının zevceden önce, zevcenin nafakasının da hizmetçinin nafakasından önce geldiğine ve yakınların kendi aralarındaki derecelere göre sadakaya başkalarından daha lâyık olduklarına delâlet eder. (Ebu Davud Zekat 45/1691, Nesaî)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder