Zehdem ibn Mudrib şöyle demiştir: Ebû Mûsâ el-Eş'arî (Hazreti Osmân zamanında vâlî olarak Kûfe'ye) geldiği zaman, Cerm kabilesinden bir cemâati kabul ve ikram etmişti. Biz Ebû Musa'nın yanında oturmakta iken, kendisi de tavuk yiyordu. Hey'et içinde oturan bir kişiyi yemeğe da'vet etti. O da:
— Ben tavuğu pis bir şey yerken gördüm de ondan tiksindim, dedi. Ebû Mûsâ ona:
— Gel, ben Peygamber'i tavuk eti yerken gördüm, dedi. O adam bu defa da:
— Ben tavuk eti yememeye yemin ettim, dedi.
Bunun üzerine Ebû Mûsâ el-Eş'arî (R.) şöyle dedi:
— Şöyle gel de sana ettiğin yeminin hakkında bir haber bildireyim: (Peygamber Tebûk seferi hazırlığı yaparken) biz Eş'arîler'den bir cemâat Peygamber'in huzuruna vardık. (Tebûk ve sefer için) O'ndan binmek ve yüklerimizi yüklemek üzere deve istedik. Fakat Peygamber bizleri yüklemeyi kabul etmedi. Biz tekrar kendisinden binek ve yük devesi istedik. Bu kere Peygamber bizlere deve vermeyeceğine yemin etti. Sonra Peygamber çok beklemedi, kendisine bir deve ganimeti getirildi. Bunun üzerine bize beş deve verilmesini emretti. Biz develeri teslim alınca (kendi aramızda):
— Biz Peygamber'e (bize deve vermeyeceğine dâir) yeminini unutturduk. Biz bundan sonra ebeden felah bulmayız! dedik.
Bu düşünce üzerine ben hemen kendisine geldim ve:
— Yâ Rasûlallah! Sen bize deveye yükleyemem (deve veremem) diye yemin etmiştin. Hâlbuki şimdi bizleri yükledin (deve verdin), dedim.
Rasûlullah:
— "Evet (hakîkaten ben yemin ettim, sonra da size deve verdim). Fakat ben yemin edilen şeyin başkasını, yemin edilen şeyden daha hayırlı görünce, yeminim üzerinde bağlı kalmam, muhakkak o hayırlı olduğuna kanâat ettiğim şeyi yaparım!" buyurdu. (Buhari Meğazi/74)
Bu hadisten anlıyoruz ki, bir kimse iyi bir şeyi yapmamaya yemin ederse, o yeminini bozup fidyesini (on fidye vermesi, buna gücü yetmezse üç gün oruç tutması) gerekir.
Mesela bir akrabası ya da herhangi bir kimse ile konuşmamaya yemin eden kimse, o kimse ile konuşarak yeminini bozması ve fidyesini vermesi gerekir. Ancak bir günahı işlememeye yemin eden kimse o yemininde sabit durması, yeminini bozması gerekir. Mesela sigara içen bir kimse “Bir daha içmeyeceğim” diye yemin etse artık bu yeminini bozmaması gerekir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder