Hastaları Ziyaret Etmek (1)
Hastaları ziyaret etmenin dinimizde çok önemli yeri vardır. Bu hasta gayrimüslim olsa bile. Bunun ilk örneğini sevgili Peygamberimiz (sav)de görüyoruz:
Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre şöyle dedi:
Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in hizmetinde bulunan yahudi bir çocuk vardı. Bir gün hastalandı. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem onu ziyarete gitti, başucuna oturdu ve ona:
- “Müslüman ol!” buyurdu. Çocuk, düşüncesini öğrenmek için, yanında bulunan babasının yüzüne baktı. Babası:
- Ebü’l-Kâsım’ın çağrısına uy, dedi. Çocuk da Müslüman oldu. (Ebü’l-Kasım peygamberimizin künyesidir.)
Bunun üzerine Hz. Peygamber: “Şu yavrucağı cehennemden kurtaran Allah’a hamdolsun” diyerek dışarı çıktı. (Buhârî, Cenâiz 80, Merdâ 11, Ebû Dâvûd, Cenâiz 2)
Açıklamalar
Hz. Peygamber nezaket ve tevazu göstererek yahûdi çocuğunu ziyarete gitmiş, başucuna oturmuş ve halini hatırını sormuştur. Hadiste, sanki oturur oturmaz müslüman olmasını istemiş gibi bir anlatım görülüyorsa da, hastayı ziyaret edenin hiç şüphesiz ilk yapacağı iş, hastanın halini hatırını sormak, ona dua etmek, geçmiş olsun dileğinde bulunmaktır. Bu olağan muameleler içinde râvi Enes hazretlerinin en çok dikkatini çeken, Hz. Peygamber’in hastanın başucuna oturması ve sırası gelince de çocuğa müslüman olması için telkinde bulunması olmuştur. Bunun için o iki hususu anlatıvermiştir.
Buhârî'nin rivayetine göre, bu çocuğun İsmi Abdül-Kuddus idi. çocuk, babasının da teşvik ettiğini görünce "Eşhedü en la ilahe illallah ve enne muhammeden Rasulullah" diyerek İslam dairesine girmiş ve müslüman olarak can vermiştir. Ancak adı geçen çocuğun aslında buluğa ermiş bir genç olduğu halde burada kendisinden mecazen çocuk diye bahsedilmiş olması da mümkündür.
Hadîs-i şerîf hasta ziyaretinin gayri müslimleri de kapsadığını, bu tür beşerî ilişkilerin din telkini için uygun birer fırsat olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca hadis, henüz büluğa ermemiş mümeyyiz çocuklara (gulâm) din telkin edilebileceğini göstermektedir.
Hz. Peygamber’in sonuçta, “Şu yavrucağı benim vasıtamla azaptan kurtaran Allah’a hamdolsun” diye memnuniyetini belirtmesi, insanlar için İslâm olmaktan başka kurtuluş yolunun bulunmadığını göstermektedir. Yani bir anlamda “ya İslâm, ya cehennem” mesajı verilmiş olmaktadır.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Müslümanların idaresi altında yaşayan ve zimmi denilen ehl-i kitabın hastalarını ziyaret etmek caizdir. Çünkü bunda İslâm'ın yüksek ahlakını izhar ve onları İslama ısındırma imkânı vardır.
2. Yahudi veya hıristiyan bütün Ehl-i kitâb’ın İslâmiyet’i kabul etmekle yükümlü oldukları, İslâm geldikten sonra kendi dinlerine bağlı kalmak suretiyle kurtuluşa eremeyecekleri anlaşılmaktadır.
3. Hz. Peygamber büyük bir tevazu sahibi idi.
4. Hastayı ziyaret etmek ve baş sağlığı dilemeye (tâziye) gitmek gibi beşerî ilişkiler, din telkini için uygun fırsatlardır.
5. Bir kişinin Müslüman olmasına vesile olmak, son derece büyük bir bahtiyarlıktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder