3 Mayıs 2021 Pazartesi

Abdestin fazileti


Abdestin fazileti

         Aşağıdaki hadiste birkaç tane konu işlenmiştir. Efendimizin kabir ziyareti, sonradan gelecek ümmetine ‘Kardeşlerim’ demesi, görmediği ümmetini yarın nasıl tanıyacağı vs.

İşte hadis-i şerif:

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kabristana geldi ve:

“Selâm size ey mü’minler diyarı! İnşâallah biz de size katılacağız. Kardeşlerimizi görmemizi çok isterdim” dedi. Ashâb-ı kirâm:

– Biz senin kardeşlerin değil miyiz, yâ Resûlallah? dediler. Resûl-i Ekrem:

– “Sizler benim ashâbımsınız, kardeşlerimiz henüz gelmemiş olanlardır” buyurdular. Bunun üzerine ashâb:

– Ümmetinden henüz gelmemiş olanları nasıl tanıyacaksın, ey Allah’ın Resûlü? dediler. Peygamber Efendimiz:

“Ne dersiniz? Bir adamın alnı ak ve ayakları sekili bir atı olsa, yağız ve doru at sürüsü içinde kendi atını tanımaz mı?” diye sordu. Sahâbe:

– Evet, tanır, ey Allah’ın Resûlü, dediler. Resûl-i Kibriyâ:

“İşte onlar da abdestten dolayı yüzleri nurlu, el ve ayakları parlak olarak gelecekler. Ben havzın başına onlardan önce varacağım” buyurdular.

(Müslim, Tahâret 39. İbni Mâce, Zühd 36)

Açıklamalar

Peygamber Efendimiz’in uğradığı ifade edilen kabristan, Medine’deki meşhur Bakî Mezarlığı’dır. O, kabristana veya herhangi bir kabre uğradığında selâm verirdi. Oradaki ölülerin ziyaretçileri tanıdıklarını, konuştukları sözü ve verdikleri selâmı da idrak ettiklerini yine Efendimiz haber vermişlerdir: “Bir mü’min, dünyada iken tanıdığı bir mü’min kardeşinin kabrine uğrar ve selâm verirse, o kabirde bulunan kişi onu tanır ve selâmını alır” (Zebîdî, İthâfü’s-sâde, X, 365). Bu sebeple aynen dirilere verildiği gibi, ölülere de selâm verilmesi, müslümanlar arasında sünnet temeline dayanan bir kuraldır. Nitekim Hz. Ömer bir kabristana gelip selâm vermiş ve Resûl-i Ekrem de böyle selâm verirdi demiştir. Bir şehre bir diyara selâm verilmesi, o şehir ve o diyarda olanlara selâm verilmesi anlamına gelir. Her canlı ölümü tadacağına göre, onlara er geç kavuşulacaktır. Kabirleri ziyaret insana bu gerçeği hatırlattığı için kabir ziyareti meşrû kılınmıştır.

Hazreti  Peygamber’in “Kardeşlerimizi görmemizi çok isterdim” buyurması, ümmetinden kendisinden sonra gelecek olanları kendisiyle beraber ashabın  görüp tanıma arzusunu  ifade eder. Sahâbenin “Biz kardeşlerin değil miyiz?” sorusuna “Siz benim ashabım,  dostlarımsınız” cevabını vermesi onların, yani onu görmeden onun peygamberliğine inananların kıymetini ortaya koyar.

Hadisin son kısmından da, Resûl-i Ekrem’in ümmetini Kevser havuzu başında karşılayacağını,  bir kere daha anlamış olmaktayız.

Hadisten Öğrendiklerimiz

1. Kabristana gidildiğinde orada medfun bulunanlara selâm verilir.

2. Her canlı ölecek ve böylece sonrakiler öncekilere ölümden sonra kavuşacaktır.

3. Sahâbeden sonraki mü’minler de Peygamberimizin kardeşleridir. Kur’an’ın bildirdiği üzere ümmetin her ferdi diğerinin din kardeşidir.

4. Kıyamete kadar geçecek zaman içinde, ümmetin arasında çok faziletli ve üstün nitelikli insanlar bulunacaktır.

5. Abdest, insanın yüzünün nurlu, el ve ayaklarının parlak olmasını sağlar. Bu nitelikte olanlar, mahşer gününde kolayca tanınırlar.

6. Peygamberimiz’e cennette Kevser havuzu verilmiş olup, onun başına ilk önce kendileri gelecek ve ümmetini onun başında karşılayacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder