Bu konuda sizlere iki hadis-i Şerif nakledeceğim:
Ebû Hüreyre ile Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anhümâ’dan
rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle
buyurdu:
“Bir topluluk Allah’ı zikretmek üzere bir araya gelirse melekler
onların etrafını sarar; Allah’ın rahmeti onları kaplar; üzerlerine sekînet iner
ve Allah Teâlâ onları yanında bulunanlara över.”(Müslim, Zikr 39, 38 Ebû Dâvûd, Vitir 14; Tirmizî, Daavât 7;)
Yine Ebu Saîd’el-Hudrî
(r.a.) derki: Muaviye (r.a.)mescidde halka halinde oturan bir cemaatin yanına
geldi ve: “Buraya niçin toplandınız?” diye sordu. Onlar: “Oturduk, Allah’ı
zikrediyoruz” dediler.
Size and veriyorum,
gerçekten bunun için mi toplandınız?
Evet, vallahi
yalnız bunun için toplandık.
Ben size yemin
verdiğim, size inanmadığım için değildir. Resulullah’ın yanında benden daha az
hadis rivayet eden kimse yoktur. (şunu kesinlikle söylüyorum): Resûlullah (s.)
eshabından bir cemaatin yanına vardı ve: “Niçin oturuyorsunuz” diye sordu.
Onlar: Allah’ı zikrediyoruz, bizi İslam’la şereflendirdiği ve bize bunu
bahşettiğinden dolayı hamd etmek ve şükretmek için oturuyoruz” dediler.
Size and veriyorum, gerçekten bunun için mi
toplandınız?
Evet, vallahi yalnız
bunun için toplandık.
Ben size yemin
vermem, size inanmadığım için değildir. Fakat şu anda Cebrail aleyhisselam bana
geldi ve: “Allahü Teâlânın sizinle, meleklere karşı öğündüğünü (görüyormusunuz
kullarımı! Dediğini) haber verdi” dedi. (Müslim, Zikir 40, Nesâî, Kudât 37)
Açıklamalar .
Kendisini zikreden kullarıyla Allah Teâlâ’nın iftihar etmesi, meleklerin
yanında onlarla övünmesi meselesine gelince, 1450 numaralı hadiste de bir
nebze açıklandığı üzere, Cenâb-ı Hak meleklerine âdeta şöyle demektedir: Ben
sizi ibadet etmek üzere yarattım. Nefes alıp vermek nasıl tabiî bir şeyse,
sizin için ibadet etmek de öyledir. Ama yeryüzündeki kullarımın hali böyle
değildir. Bir taraftan nefisleri onlara ibadetin zor olduğunu telkin etmekte,
öte yandan çeşitli tuzaklarıyla şeytan ve şeytanın askerleri onları baştan
çıkarmaya çalışmaktadır. Bununla beraber o benim has kullarım hem nefislerinin
telkinine hem şeytanların iğvâsına kulak vermeyip ibadetlerine devam ederler;
bir araya gelip beni zikrederler; işte bu sebeple benim has kullarım övgüye ve
takdire sizden daha fazla lâyıktır.
İlim öğrenmek, Kur’an okumak, hadislerin aydınlığında ruhları yüceltmek
gibi ulvî maksatlarla bir araya gelip Allah’ı zikreden kimseler, Cenâb-ı
Hakk’ın hem takdirini hem de rızâsını elde ederler.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Mü’minler, başka hiçbir menfaat gözetmeden sadece Allah rızâsı için
zikir meclislerinde bir araya gelmelidir.
2. Kendisini samimiyetle zikreden kullarıyla Allah Teâlâ meleklerinin
yanında iftihar eder.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder