20 Aralık 2020 Pazar

İçki ve zararları

 

İslam dininde kesin yasaklardan (haramlardan) biri de içkidir. Bunun da diğer ameller gibi bir îtikâdî yönü vardır, bir de amelî yönü. İçkinin haram olduğunu kabul etmeyen kimse kendine göre ne kadar kılıf bulursa bulsun, imandan çıkmış olur. Çünkü kesin bir haramı kabul etmemek küfürdür. İçkinin kesin haram oluşu hem ayet, hem de hadislerle sabittir.

Allahü Teâlâ şöyle buyuruyor:

يَا اَيُّهَاالَّذِينَ آمَنُوا اِنَّمَاالْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالاَنْصَابُ وَالاَزْلاَمُ رِجْسٌ مِنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ فَاجْتَنِبُوهُ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ * اِنَّمَا يُرِيد الشَّيْطَانُ اَنْ يُوقِعَ بَيْنَكُمُ الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَاءَ فِى الْخَمْرِ وَالْمَيْسِرِ وَيَصُدَّكُمْ عَنْ ذِكْرِ اللهِ وَعَنِ الصّلٰوةِ فَهَلْ اَنْتُمْ مُنْتَهُونَ*

“Ey müminler! Şarap (içki içmek), kumar oynamak, dikili putlar, kısmet çekilen fal okları, zarlar ancak ve ancak şeytan işi pis murdar şeylerdir. Onun için bunlardan sakının ki, felaha, kurtuluşa eresiniz.

Şeytan şarap ve kumarda ancak ve ancak aranıza düşmanlık ve kin düşürmek; sizi Allah’ı anmaktan ve namaz kılmaktan alıkoymak ister. Artık siz bunlardan vazgeçiyorsunuz değil mi?”[1]

Hz. Peygamber de bu ayetleri açıklama sadedinde, bazı kimseler çıkıp da: “Efendim, bu ayetler şarap hakkındadır. Biz şarap değil, bira, rakı, votka v.s. içiyoruz. Bunlar haram değildir” derler diye bu konuya da açıklık getirerek şöyle buyuruyor:

"يَشْرَبُ نَاسٌ مِنْ اُمَّتِى الْخَمْرَ بِاِسْمٍ يُسَمُّونَهَا بِغًيْرِ اِسْمِهَا "

"Ümmetimden bazıları, kendileri isim verdikleri içkiyi, içki değil diye içecekler"[2]

"كُلٌّ مُسْكِرٍخَمْرٌ وَكُلُّ مُسْكِرٍ حَرَامٌ وَمَنْ شَرِبَ الْخَمْرَ فِى الدٌّنْيَا فَمَاتَ وَهُوَ يُدْمِنُهَا لَمْ يَتُبْ لَمْ يَشْرَبْهَا فِى الاَخِرَةِ"

“Her sarhoşluk veren şey içkidir; her içki de haramdır. Kim dünyada içki içer, sonra tevbe de etmezse o kimse ahirette cennet şarabından içemez.” [3]

مُدْمِنُ الْخَمْرِ كَعَابِدِ وَثَنٍ

 “İçki içen kimse, puta tapan gibidir.”[4]  

     

"مَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَلاَيَقْعُدْ عَلَى مَائِدَةٍ يُشْرَبُ عَلَيْهَاالْخَمْرُ"

“Allah’a ve ahiret gününe inanan kimse üzerinde içki bulunan sofraya oturmasın”[5]

عنْ عَبْدِاللهِ بْنِ عَمْرٍو (ر) عَنِ النَّبِيِّ (ص) قَالَ: لاَيَدْخًلً الْجَنَّةَ عَاقٌّ وَلاَ مَنَّانٌ وَلاَ مُدْمِنً خَمْرٍ

“Anne-babasına ası olan, yaptığı iyiliği başa kakan ve içkiye devam eden kimseler cennete giremez.”[6]

اَنَّ سُوَيْدَ ابْنِ طَارِقٍ (ر) سَاَلَ رَسُولَ اللهِ (ص) عَنِ الْخَمْرِفَنَهَاهُ عَنْهَااَنِ يَصْنَعَهَا. فَقَالَ: اِنَهَا دَوَاءٌ فَقَالَ: اِنَّهَا لَيْسَتْ دَوَاءًا وَلكِنَّهَا دَاءٌ

“Süveyd bin Tarık Hz. Peygamber (sav)e içki hakkında sordu. O da, ondan nehyetti, yasakladı. Süveyd: “Onu ilaç olarak” deyince Hz. Peygamber (sav): “O bizzat derttir, deva değildir” buyurdu.[7]

لاَ يَزْنِى الزَّانِى حِينَ يَزْنِى وَهُوَ مُؤْمِنٌ وَلاَيَشْرَبُ الْخَمْرَ شَارِبُهَا حِينَ يَشْرَبُهَا وَهُوَ مُؤْمِنٌ وَلاَ يَسْرِقُ السَّارِقُ حِينَ يَسْرِقُ وَهُوَ مُؤْمِنٌ

 “Zina eden, mü’min olarak zina etmez, içki içen içtiği zaman mü’min olarak içki içmez, hırsızlık yapan da mü’min olarak çalmaz.”[8]

"كُلُّ مُسْكِرٍ حَرَامٌ وَمَا اَسْكَرَ كَثِيرُهُ فَقَلِيلُهُ حَرَامٌ"

“Her sarhoşluk veren şey haramdır, çoğu sarhoşluk veren şeyin azı da haramdır”[9]

لَعَنَ اللهُ الْخَمْرَ وَشَارِبَهَا وَسَاقِيَهَا وَبَائعَهَا وَمُبْتَاعَهَا وَعَاصِرَهَا وَمُعْتَصِرَهَا وَحَامِلَهَا وَالْمَحْمُولَةَ اِلَيْهِ

“Allah, içkiye, onu içene, sakisine, satıcısına, sattırana, üzümünü sıkana, sıktırana, taşıyana ve kendisine taşıttırana lanet etmiştir”[10]

عَنْ مُغِيرَةَ بْنِ شَيْبَةَ (ر) قَالَ: قَالَ رَسُلَ اللهِ (ص): مَنْ بَاعَ الْخَمْرَ فَلْيُشَقِّصِ الْخَنَازِيرَ

El-Muğîre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissâlatu vesselâm) buyurdu ki:

"Kim içki satarsa, hınzır (domuz) kasaplığı da yapsın[11]"

لَيَكُونَنَّ مِنْ اُمَّتِى اَقْوامٌ يَسْتَحِلُّونَ الْحِرَّ وَالْحَرِيرَ وَالْخَمْرَ وَالْمَعَازِفَ وَلَيَنْزِلَنَّ اَقْوَامٌ اِلَى جَنْبِ عَلَمٍ يَرُحُ عَلَيْهِمْ بِسَارِحَةٍ لَهُمْ يَاْتِيهِمْ لِحَاجَةٍ فَيَقُولُوا ارْجِعْ اِلَيْنَا غَدًا فَيُبَيِّتُهُمُ اللهُ وَيَضَعُ الْعَلَمَ وَيَمْسَخُ آخَرِينَ قِرَدَةً وَخَنَازِيرَ اِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةْ

"Ümmetimden bir kavim, ferci (zinayı), ipeği, içkiyi, çalgıyı helal addedecektir. Bir kısım kavimler de bir dağın eteğine inecekler. Onların sürüsünü, çoban sabahları yanlarına getirecek. (Fakir) bir adam da, bir ihtiyacı için yanlarına gelecek. Onlar adama:
"Bize yarın gel! diyecekler. Bunun üzerine Allah onları geceleyin yakalayıverecek ve dağı tepelerine koyarak bir kısmını helak edecek. Geri kalanları da mesh ederek Kıyamete kadar maymun ve hınzırlara çevirecek."[12]

اِجْتَنِبُواالْخَمْرَ فَاِنَّهَا اُمُّ الْخَبَائِثِ

“İçkiden sakının! Çünkü o bütün kötülüklerin anasıdır”[13]

Bununla ilgili Sünen-i Nesâî’de bir hadise (olay) rivayet edilmektedir: Geçmiş ümmetlerin birinde ibadetine düşkün bir adam vardı. Kötü duygulu bir kadın bunu sapıttırmak için kolları sıvadı. Hizmetçisini göndererek bir konuda şahitlik yapması için bu adamı evine çağırdı. Adamın adının Bersîs olduğu rivayet edilmektedir. Bu adam da davete icabet edip o kadının evine gitti. Adam içeri girince kadın kapıları kapattı ve: “Ya benimle beraber olacaksın, ya içki içeceksin, ya da şu çocuğu öldüreceksin. Değilse “İmdaaat, Bersîs bana tecavüz ediyor diye pencereden bağırırım, seni öldürtürüm” dedi. Adam bu üç günahın içinde en hafif olarak içkiyi gördü ve öyleyse ver bir bardak içeyim (sonra tevbe ederim) dedi. Bir bardak içtikten sonra iki, üç derken fitil gibi sarhoş oldu ve kadına zina etti. Sonra ayıkınca kadın: “Bu çocuk senin bana zina ettiğini gördü, başkalarına söyler” dedi. Bunun üzerine adam çocuğu da öldürdü ve böylelikle içki neticesi üç büyük günahı da işlemiş oldu.[14]   

İçkinin alım satımı ve içimi ile ilgili olarak da şöyle buyurmuştur:

مَنْ شَرِبَ الْخَمْرََ لَم يَقْبَلِ اللهُ لَهُ صَلاَةً اَرْبَعِينَ صَبَاحًا وَاِنْ مَاتَ دَخَلَ النَّارَ فَاِنْ تَابَ تَابَ اللهُ عَلَيْهِ وَاِنْ عَادَ لَم يَقْبَلِ اللهُ لَهُ صَلاَةً اَرْبَعِينَ صَبَاحًا فَاِنْ تَابَ تَابَ اللهُ عَلَيْهِ وَاِنْ عَادَ لَم يَقْبَلِ اللهُ لَهُ صَلاَةً اَرْبَعِينَ صَبَاحًا فَاِنْ تَابَ تَابَ اللهُ عَلَيْهِ فَاِنْ عَادَ الرَّابِعَةَ لَمْ يَقْبَلِ اللهُ لَهُ صَلاَةً اَرْبَعِينَ صَبَاحًا فَاِنْ تَابَ لَمْ يَتُبِ اللهُ عَلَيْهِ وَسَقَاهُ مِنْ نَهْرِ الْخَبَالِ قِيلَ: وَمَا نَهْرُ الْخَبَالِ؟ قَالَ: نَهْرٌ مِنْ صَدِيدِ اَهْلِ النَّارِ

 “Kim şarap (ve diğer içkilerden) içerse Allah onun kırk (gün) sabah (akşam) namazını kabul etmez. Eğer tevbe ederse, Allah tevbesini kabul eder.  Sonra tekrar içerse Allah onun kırk (gün) sabah (akşam) namazını kabul etmez. Eğer tevbe ederse, Allah tevbesini kabul eder.  Sonra tekrar içerse Allah onun kırk (gün) sabah (akşam) namazını kabul etmez. Eğer tevbe ederse, Allah tevbesini kabul eder. Sonra dördüncü olarak tekrar içerse Allah onun kırk (gün) sabah (akşam) namazını gene kabul etmez. Eğer tövbe ederse, Allah artık onun tövbesini kabul etmez ve ona ‘Nehr’i habal’den içirir, buyurmuştur. Bunun üzerine “Ya Rasûlallah! Nehr’i habâl nedir? diye sordular. “Cehennemde yananların akan irinleridir” dedi.” (Tirmizi Eşribe / 1, Ebu Davud Eşribe / 2)

İçki anketi  (Yeşilay raporu)

92 tarihli Yeşilay dergisinin 90 yılı raporundaki şu istatistik bilgilerini dikkatinize sunuyorum:

a- Genel olarak işlen suçların yüzde 66 sı,

b- Trafik kazalarının yüzde 61 i,

c- Cinayetlerin yüzde 5 i,

d- Irza tecavüzlerin yüzde 50 si,

e- Şiddet olaylarının yüzde 50 si,

f- Akıl hastalıklarının yüzde 50 si,

g- Eş dövmelerin yüzde 70 i,

h- Boşanmaların yüzde 80 i, içki yüzünden meydana gelmektedir.

2011 yılında 592 bin 775 çift evlenmiş, aynı senede 120 bin 117 çift boşanmıştır.

Eş dövmede: Dünyada Türkiye Birinci, Bangladeş ikinci, Ethopya-Habeşistan üçüncü, Mısır dördüncü, İngiltere beşinci sıradadır.

Araştırmaya göre Türkiye’de her bir saatte 42 kişi, eşiyle boşanma veya nafaka davası için mahkemelik oluyor

Yolsuzluklarda Türkiye dünya dördüncüsüdür

95’de içkiye verilen para 19 trilyon lira olarak içki tüketiminde dünya birincisi olduk.

İçkinin tıbbî zararları

İnsanı Allah’tan uzaklaştırır ve şeytanın kucağına atar. Nice aile Ocaklarını söndürür ve nice kimseleri perişan eder.

Allah’ı anmaktan, namaz ve oruç gibi diğer ibadetlerden de uzaklaştırır.

Beyin damarı, omurilik ve çevre sinirleri üzerinde olumsuz etkileri vardır. sinirleri iltihaplanmaya ve felce götürür. Adale ağrıları meydana getirir.

Kalp, böbrek ve dolaşım sistemine olumsuz etkiler yapar.

Kalbin yorulmasına ve büyümesine ve beriberi hastalığına yol açar.

Kanın hararetini yükseltir ve kan dolaşımını güçleştirir.

Karaciğeri tahrip eder ve siroz, sarılık, yağlanma hastalıklarına yol açar.

Böbreklerin görev yapmasını engelleyerek “Üremi” denilen kan zehirlenmesine sebep olur.

Mide hücrelerini tahrip eder, gastrit ve ülsere yol açar.

Damarlarda kireçlenme ve tıkanmaya sebep olur.

Cinsiyet üzerinde olumsuz etkileri vardır.

Bunama ve delirmeye sebep olur.

Akciğere tesir eder, solunumu zorlaştırır. Akciğer veremine yol açar.

Sakat ve hasta doğumları meydana getirir.

Moral yönünden insanı çökeltir, iradeyi kırar, güçlüklere karşı dayanma gücünü azaltır.

Karakteri ve şahsiyeti azaltır. Sorumluluk duygusunu köreltir. Ümitsizliğe düşürür.

İntiharlara ve boşanmalara sebep olur.

Yoksulluk ve iflasa götürür.

Kin ve düşmanlıkları körükler.

Ağızda kanser yapar.

Bağırsaklarda gıdaların emilmesini bozar ve beslenme bozukluğu yapar.

Beyin hücrelerinin çoğalmasını önler. Ölen hücrelerin yerine yenisi de gelmez. Bir kadeh içki (iki bin) kadar sinir hücresini öldürür.

Deri hastalıklarına da yol açar. Deride kırmızı lekeler oluşturur. Yanaklarda ve burunda sivilceye benzer deri hastalığı meydana getirir.

Alkol, vitamin eksikliklerine sebep olur.kan yağlarında artma olur.

Rûhî bozuklukların en önemli sebebi alkoldür. Şiddetli kıskançlıklara yol açar. Böyle insanlar, eşlerinin kendilerini aldattıkları kanaatine kapılırlar. Aynı fikri kızı ve kız kardeşi için de düşünürler. Aile içerisinde kendilerine kötü gözle bakıldığı, hatta öldürülmek istendiği fikrine kapılırlar.

Bu gün alınan alkolün beyinde ve aklî melekelerde meydana getirdiği etkiler 2-3 gön sürmektedir. Mesela: iki şişe biranın olumsuz etkileri 36 saatte son bulur.

Ülkemizde 5 milyonu aşkın sakat ve özürlü ordusunun oluşmasında en büyük faktörün alkol başta olmak üzere benzer alışkanlıkların olduğu, saptırma gayretlerine rağmen, bilinen bir gerçektir.

Alkol sebebiyle rûhî melekelerin zayıflaması sonucu çeşitli suçların, cinayetlerin ve trafik kazalarının meydana gelmesine sebep olur.

Hamilelikte içki kullanan hanımlarda durum

Genel merkezimize ulaşan bir haberde alkol kullanmaya devam eden 1 000 (bin) hamile hanımın dünyaya getireceği bin çocukta muhtemel arıza toplamı 850 olarak ifade edilmektedir. Bunlardan bazılarının % rakamları şöyle:

Normalden küçük doğum % 98

İlerde ortaya çıkacak psikolojik sorunlar % 89

Küçük kafa (bu, küçük beyin demek olup, genelde aklî ve zihnî arızalar demektir) %84

Kalp rahatsızlığı % 29

Doku bozukluğu % 80

Saldırgan davranışlar % 72

Ortopedik bozukluk ve kemik deformasyonu % 33

Cinsel ve hormonal bozukluklar % 46

Ve böylece 19 arıza türü. Yüz çocukta 850 arıza ve her bir çocukta 8.5 arıza söz konusu. Buna göre alkol kullanmaya devam eden hanımlar için sağlıklı çocuk doğurma ihtimali sıfırdır.

Alkolsüz denilen birada en az % 5-%20 alkol vardır. zira bira içerisine giren maddelerin alkolize olmadan konsantre olmalarına imkan yoktur. YEŞİLAY

Gazetelerden başlıklar: 

Sarhoş kocasını eşarpla boğdu.

İçki alemi cinayetle son buldu.

Bira içerken gitti.

İçkiyi fazla kaçırınca balkondan aşağı düşüp öldü.

Bira içen karısının yüzünü parçaladı.

Aşırı alkol alan şoför arabasıyla denize uçtu.

İçkili mimar arabasıyla birlikte yandı.

Sarhoş şoför polis arabasına çarptı 1 ölü.

Babasının cenazesine gelen astsubay ertesi günü içki aleminden dönerken trafik kazasından gitti.

Bir gazinoda içtikten sonra dönerken bebek virajında denize uçan özel otomobilde 4 genç boğularak can verdi.

Sarhoş oğlunu kalbinden bıçakladı.

Alibey köyde iki çocuk annesi bir kadın, sürekli içki içerek kendisine eziyet eden ilk okul öğretmeni kocasını sarhoş iken keserle öldürdü.

Sarhoş şoför, polis aracına çarptı, 1 ölü.

Alkollü şoför faciası: 9 ölü, 9 yaralı.



[1]           Maide / 91-92

[2]           Nesâî Eşribe / 41, İbn-i Maceh Fiten 33

[3]           Müslim eşribe / 73, Buhari  Edeb / 80

[4]           İhya-i Ulûmi’d-Din 4/248 İbn-i Maceh Eşribe/3 c.2 s.1120 (Nesâî, zayıftır, İbn-i Hayan da sahihtir, dediler.)

[5]           Darimi Eşribe / 4

[6]           Darimi Eşribe / 5

[7]         Darimî Eşribe / 6

[8]           Darimi Eşribe / 11

[9]            İbn-i Maceh, Eşribe / 10

[10]          Ebu Davud, Tirmizi, İbn-i Maceh, eşribe/6

[11]          Ebu Davud Büyû / 64, Darimî Eşribe / 9, Ahmed 4/253

[12]          Buhari Eşribe/6

[13]          Sünen-i Nesâî Eşribe:  44

[14]          Sünen-i Nesâî Eşribe 44

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder