Sevgili peygamberimiz (Sallallahü aleyhi ve sellem)in çeşitli hediye ve bağış usulleri vardı. Bunlardan birisi de aşağıdaki göreceğimiz deve alıp satma hadisesidir:
جابر، حيث يقول: كنا مع رسول الله صلى الله عليه وسلم في سفر فاشترى مني بعيرا فجعل لي ظهره حتى أقدم المدينة، فلما قدمت أتيته بالبعير فدفعته إليه وأمر لي بالثمن ثم انصرفت، فإذا رسول الله صلى الله عليه وسلم قد لحقني قال: قلت: قد بدا له. قال: فلما أتيته دفع إلي البعير وقال: هو لك. فمررت برجل من اليهود فأخبرته، قال: فجعل يعجب، فقال: اشترى منك البعير ودفع إليك الثمن ووهبه لك؟ قلت: نعم. رواه أحمد
Cabir b. Abdullah (r.a.) der ki: Bir seferde (Zatürrika seferinde) Hz. Peygamber (Sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraberdik. (ona, babamın Uhud’da şehid olduğunu, evde kız kardeşlerimin olduğunu, maddi sıkıntı içinde olduğumu arz ettim. Bunun üzerine ) Benden bir deve satın aldı. Ve beni devenin üstüne bindirdi. Medine’ye geldik. Deveyi teslim ettim. Parası bana fazlasıyla ödedi. Ben dönüp gittim. Az sonra Hz. Peygamber (Sallallahü aleyhi ve sellem) arkamdan gelip bana yetişti. Ben: “Galiba Resûlullah deveyi geri verip parasını alacak, diye endişelendim. Dönüp yanına vardığımda deveyi bana geri verdi ve “Bu senindir, sana hediyemdir” buyurdu. Cabir der ki: az sonra bir Yahudi’ye rastladım ve durumu ona anlattım. Yahudi buna hayret etti ve: “Demek o senden deveyi satın aldı, parasını verdi, sonra da deveyi sana hediye etti, öyle mi? ” dedi. Ben de: “Evet” dedim. (Ahmed 3/303)
Efendimiz’in bu eşsiz yardım şekli ashâb-ı kirâmı duygulandırdı. Bu olay daha sonraları deve gecesi anlamında Leyletü’l-baîr diye anıldı. Resûl-i Kibriyâ o gece Câbir için ayrıca 25 defa da istiğfar etti.
Bu rivayetten hareketle İslâm hukukçuları borç öderken kararlaştırılan miktardan biraz fazla vermenin câiz olduğuna hükmederler. Bu hadisten, ihtiyaç içinde olan bir kimsenin malını satın alıp bedelini sahibine ödeyerek sonra aynı malı ona bağışlamanın bir iyilik ve fazilet olduğu da anlaşılır.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Satıcının bir müddet daha binebilmek şartıyla hayvanını satması câizdir.
2. Borç öderken kararlaştırılan miktarın üzerinde bir fazlalık vermek müstehaptır.
3. Malını satışa arzetmeyen birine satış teklif etmek câizdir.
4. Satın alınan bir malın bedelini ödedikten sonra, aynı malı tekrar sahibine bağışlamak bir hayır ve fazilettir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder