Hayber Yahudilerinden Amirin, Yesar adında Habeşli (Zenci) bir kölesi vardı ve onun davarını güderdi. Yesar; Peygamberimiz Aleyhisselamın Hayber kalelerinden bazısını kuşattığı sırada Hayberlilerin silaha sarıldıklarını görünce, onlara: "Siz ne yapmak istiyorsunuz?" diye sormuştu. Onlar da: "Şu peygamber olduğunu söyleyen kişi ile çarpışacağız!" demişlerdi. Peygamber sözü, kalbine işledi. Davarını sürüp Peygamberimiz Aleyhisselamın yanına geldi.
Peygamberimiz Aleyhisselama: "Ey Muhammed! Sen neler söylüyor ve nelere davet ediyorsun?" diye sordu. Peygamberimiz Aleyhisselam: "İslâmiyete, Allah'tan başka hiçbir ilah olmadığına şehadete, Allahtan başkasına ibadet etmemeye ve benim de Resûlullah olduğuma şehadete davet ediyorum!" buyurdu.[1]
Yesar: "Ben böyle şehadet getirir ve Allah'a iman edersem, bana ne var?" diye sordu.
Peygamberimiz Aleyhisselam: "Bu iman ve şehadet üzerine ölürsen, sana Cennet var!" buyurunca, Yesar: "Yâ Rasûlallah! Bana İslâmiyeti, nasıl Müslüman olacağımı anlat!" dedi. Peygamberimiz Aleyhisselam İslâmiyeti anlatınca, Yesar Müslüman oldu. Peygamberimiz Aleyhisselam İslâmiyete davette hiç kimseyi hor görmez, küçümsemezdi. Yesar, Müslüman olunca: "Yâ Rasûlallah! Ben şu davarların sahibinin işçisiyim. Bu davarlar benim yanımda bir emanettir. Şimdi ben bunları ne yapayım?" diye sordu.
Peygamberimiz Aleyhisselam: "Onları karargâhtan dışarı çıkar, onlara bağır ve ufak taşlar at! Muhakkak ki, Yüce Allah sana emanetini eda ettirecek, onlar sahipleri yanına döneceklerdir!" buyurdu.[2]
Yesar hemen kalkıp yerden bir avuç kum aldı, davarların yüzlerine attı ve: "Sen sahibine dön! Vallahi, ben artık sana sahip olamayacağım!" dedi. Davarlar, sanki çoban tarafından sürülüyorlarmış gibi, kaleye girinceye kadar, topluca gittiler, sahiplerinin yanına döndüler. Hayber Yahudileri, Yesar'ın Müslüman olduğunu anladılar.[3]
Hz. Ali'nin sancağı çekip kaleye dalarak çarpıştığı sırada, Yesar da Hz. Ali'nin yanında çarpıştı. Daha Allah'a bir vakit bile namaz kılamadan, bir tek secde bile yapamadan şehit oldu![4] Yesar, Yahudilerin attıkları taşla veya okla şehit oldu. Peygamberimiz Aleyhisselamın yanına getirilip arkasının üzerine yatırıldı, üzerine de bir örtü örtüldü. Peygamberimiz Aleyhisselam, ona dönüp baktı. Ashab-ı Kiram da, dönüp baktılar. Peygamberimiz Aleyhisselam, ondan, hemen yüzünü başka tarafa çevirdi. Ashab: "Yâ Rasûlallah! Sen ondan ne için yüzünü çevirdin?" diye sordular.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
"Şimdi, onun yanında Cennet hurilerinden iki
zevcesi bulunduğunu,[5] onların
onun elbisesiyle vücudu arasına girmekte birbirleriyle nizalaştıklarını gördüm![6] Allah, bu kuluna yardım edip, onu Hayber'e sevk etti"
buyurdu.[7] Huriler, Yesar'ın yüzünden tozları silerlerken: "Allah seni toza toprağa bulayanın yüzünü toza toprağa
bulasın! Seni öldüreni öldürsün!" demekte idiler.[8]( Asım köksal İslam tarihi)
[1][265] Vâkıdî, Megâzî, c.2, s. 649, Beyhakî, c. 4,s. 220, İbn Kayyım, c. 2, s. 150, Ebu'l-Fidâ, c. 4, s. 190,191.
[2][270] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 359, İbn Abdilberr, İstiâb, c. 1, s. 85, Beyhakî, Delâil, c. 4, s. 220
[3][273] Vâkıdî, c. 2, s. 649, Beyhakî, c. 4, s. 220, İbn Kayyım, c. 2, s. 150, Ebu'l-Fidâ, c. 4, s. 191.
[4][275] İbn İshak, İtan Hişam, c. 3, s. 359, Zehebî, s. 347, Ebu'l-Fidâ, c. 4, s. 191 , İbn Kayy,m, c. 2, s. 150.
[5][276] İbn İshak, İbn Hişam, c. 3, s. 359, İbn Abdilberr, c. 1, s. 85, 86, İbn Seyyid, c. 2, s. 1 42.
[6][277] Beyhakî, Delâil, c. 4, s. 221, Zehebî, s. 348, Ebu'l-Fidâ, c. 4, s. 191, İbn Kayyım, c. 2, s. 150.
[7][278] Beyhakî, c. 4, s. 220, E bu'l-Fidâ, c. 4, s. 1 91, İbn Kayyım, c. 2, s. 150.
[8][279] İbn İshak, İbn Hişam, c. 3, s. 359, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 2, s. 142.