22 Ağustos 2020 Cumartesi

İki gurup Müslüman

İmanının kuvveti ölçüsünde iki gurup Müslüman görüyoruz. Birisi sahabeler (Hazreti Peygamber (s.)i görüp ona iman eden ve o iman üzere ölenler), ikincisi de bizler gibi olanlar. Her ikisine de İslam tarihinden birer örnek vermek istiyorum.

*Savaşa gitmek için kura çeken Sa’d b. Hayseme ve babası

Müşriklerle çarpışıp şehit olmak için Bedir seferine katılmaya can atanlar ve bu yolda babalarıyla kura çekişenler de vardı. Nitekim Sa'd İbni Hayseme, babasına: "Eğer bu seferin, savaşın mükâfatı Cennetten başka bir şey olsaydı, senden geri kalırdım! Ben burada bana şehitlik nasip olmasını umuyorum. Onun için savaşa ben gitmek istiyorum." demişti. Babası Hayseme ise: "Sen benden geri kal da, hamile kadınının yanında bulun!" dediği zaman Sa'd kabul etmemişti. Hayseme: "İkimizden birisinin herhalde burada kalması lazım!" deyince de, aralarında kur'a çekmişler, kur'a Sa'd'a çıkmış, Bedir savaşına katılarak orada şehid olmuş ve muradına ermiştir![1] Allah ondan razı olsun!

* Sa'd ibni Ebu Vakkas derki: "Resûlullah Aleyhisselamın küçüklerimizi geri çevirmesinden biraz önce, kardeşim Umeyr b. Ebu Vakkas'ı göze görünmemeye çalışırken gördüm: 'Kardeşim! Sana ne oldu?' dedim. 'Resûlullah Aleyhisselamın beni küçük görüp geri çevirmesinden korkuyorum! Halbuki ben sefere, savaşa çıkmayı arzu ediyor, Allah'ın bana şehitlik nasip etmesini umuyorum!' dedi. Kendisi Resûlullah'a arz edilince, küçük görüp, ona: 'Sen geri dön!' buyurdu. Umeyr ağlamaya başladı. Resûlullah Aleyhisselam da, müsaade buyurdu. Umeyr'in kılıcı uzun, kendisi de boysuz olduğu için, kılıcını bağlayamamış, ben bağlamıştım. Bedir'de şehit düştüğü zaman, 16 yaşlarında idi."[2] Allah ondan razı olsun!

Bir de bizim zamanımız Müslümanlarına bakalım. Maddi durumu müsait olduğu halde, bedel ödemeyip de askere gitmeyi tercih eden kaç kişi görebiliriz?

Türkülerimizde bu konu şöyle dile getirilir:

Yemen yolu çukurdandır
Karavana bakırdandır
Zenginimiz bedel verir
Askerimiz fakirdendir.

Sizce cennete hangisi önce gitmeli!!!



[1][11] İbn Sa'd, Tabakât, c. 3, s. 482, Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 20, Hâkim, Müstedrek, c. 3, s. 189, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 2, s. 346.

[2][64] Vâkidf, Megâzî, c.1, s. 21, İbn Sa'd, Tabakât, c. 3, s. 149-150, İbn Hacer, el-İsâbe, c. 3, s. 36.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder