Adamın
biri evine giren hırsızı görünce kovalamaya başladı. Bu kovalamaca uzun bir zaman sürdü. Adam kan-ter
içinde hırsızı yakalamak üzereyken,
birinin avazı çıktığınca kendisini çağırdığını duydu.
"Çabuk buraya gel yetiş de gör yürekler acısını! " diyordu. Adam kendi
kendine: "Orada çok kötü bir durum var.
Herhalde ailemin başına bir iş geldi," diye düşünerek sesin
geldiği tarafa koştu. Kendisini çağıran adamın yanma gitti ve:
"Ne var, ne oldu? Neden böyle feryad edip duruyorsun? Durmadan beni
çağırıyorsun, kötü bir şey mi var?" diye sordu.
Adam heyecanla cevap verdi: "İşte
bak," dedi. "Hırsızın ayak izlerini buldum. O alçak mahluk bu tarafa
gitmiştir. Zaman kaybetme, koş peşinden yetiş."
Ev sahibi adama çıkıştı:
"Ey sersem! Sen neler söyleyip duruyorsun, ben hırsızın kendisini yakalamak
üzereydim. Sen beni çağırınca sen eşeği bir adam sandım da yakalamkan vazgeçtim.
Sen ise tutmuş, bana hırsızın ayak izlerinden bahsediyorsun. Sen bir haydutsun
ya da aptalsın ya da hırsızın ortağısın. Ben düşmanımı tam yakalayacakken beni çağırarak onu kurtardın…"
Bunun benzeri bir hikaye de şöyle anlatılır:
Bir adam tarlasında öküzleri ile çift sürüyormuş. Bir ara yakınındaki bir tepenin üzerinden bir feryat işitmiş. Dönüp bakmış ki ne görsün! Bir adam ellerini dizlerine vurarak: “Şaştım Allahım şaştım” diye bağırıyormuş.
Çiftçi merak etmiş ‘Acaba bu adamın derdi ne de böyle bağırıp duruyor’ deyip öküzleri durdurup tepeye doğru çıkmaya başlamış. Bağıran adamın yanına vardığında adam hala bağırıyormuş: “Şaştım Allahım, şaştım” diye.
Nihayet sormuş: “Arkadaş senin derdin ne, neye şaştın?”
Adam gayet sakin cevap vermiş:
Senin tek öküzle çift sürdüğüne şaştım.
Çiftçi geri dönüp baktığında ne görsün, tarladaki öküzün biri var, öteki yok! Çiftçi şaşırmış ve:
Valla ben de şaştım, demiş.
Demek ki hırsızların planlarında bu da varmış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder