Hadis-i şerifte şöyle buyuruluyor:
عَنْ عَائِشَةَ أَنَّهَا ذَكَرَتِ النَّارَ فَبَكَتْ،
فَقَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «مَا يُبْكِيكِ؟» قَالَتْ: «ذَكَرْتُ
النَّارَ فَبَكَيْتُ، فَهَلْ تَذْكُرُونَ أَهْلِيكُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ؟»
فَقَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «أَمَّا
فِي ثَلَاثَةِ مَوَاطِنَ فَلَا يَذْكُرُ أَحَدٌ أَحَدًا: عِنْدَ الْمِيزَانِ حَتَّى
يَعْلَمَ أَيَخِفُّ مِيزَانُهُ أَوْ يَثْقُلُ، وَعِنْدَ الْكِتَابِ حِينَ يُقَالُ: ﴿هَاؤُمُ اقْرَءُوا كِتَابِيَهْ﴾ [الحاقَّة: ١٩] حَتَّى يَعْلَمَ أَيْنَ يَقَعُ كِتَابُهُ
أَفِي يَمِينِهِ أَمْ فِي شِمَالِهِ أَمْ مِنْ وَرَاءِ ظَهْرِهِ، وَعِنْدَ
الصِّرَاطِ إِذَا وُضِعَ بَيْنَ ظَهْرَيْ جَهَنَّمَ» [أخرجه
أبو داود (٤٧٥٥)
Hz. Aişe radiyallahu anha anlatıyor: Ateşi hatırlayıp
ağladım..
Resûlullah aleyhissalatü vesselam:
"Niye ağlıyorsun?" diye sordu.
"Cehennemi hatırladım da onun için ağladım! Siz, Kıyamet günü, ailenizi hatırlayacak mısınız?" dedim.
"Üç yerde kimse kimseyi hatırlamaz:
Mizan yanında; tartısı ağır mı geldi hafif mi öğreninceye kadar.
Resûlullah aleyhissalatü vesselam:
"Niye ağlıyorsun?" diye sordu.
"Cehennemi hatırladım da onun için ağladım! Siz, Kıyamet günü, ailenizi hatırlayacak mısınız?" dedim.
"Üç yerde kimse kimseyi hatırlamaz:
Mizan yanında; tartısı ağır mı geldi hafif mi öğreninceye kadar.
Hesap anında “kendi kitabını kendin oku” dendiği
zaman, defteri sağından mı, solundan mı, yoksa arkasına mı? verileceğini öğreninceye
kadar.
Sırat’ın yanında; Cehennemin iki yakası ortasına
kurulunca; bunu geçinceye kadar."
(Ebu Davud, Sünen 28, (4755)
(Ebu Davud, Sünen 28, (4755)
Mahşer yerinde Hazreti Peygamber (s.)i nerede bulacağız?
سألتُ
النَّبيَّ صلَّى اللَّهُ عليْهِ وسلَّمَ أن يشفعَ لي يومَ القيامةِ فقالَ أنا
فاعِلٌ قلتُ يا رسولَ اللَّهِ فأينَ أطلبُكَ قالَ اطلُبني أوَّلَ ما تطلُبُني على
الصِّراطِ . قالَ قلتُ فإن لم ألقَكَ على الصِّراطِ قالَ فاطلُبني عندَ الميزانِ .
قلتُ فإن لم ألقَكَ عندَ الميزانِ قالَ فاطلُبني عندَ الحوضِ فإنِّي لا أخطئُ
هذِهِ الثَّلاثَ المواطنَ
Hazreti Enes radiyallahu anh anlatıyor: "(Bir gün),
ey Allah’ın Resulü! Kıyamet günü bana şefaat edin!" dedim.
"İnşaallah yapacağım!" buyurdular. Ben tekrar:
"Sizi nerede arayıp bulayım?" dedim.
"Beni ilk aradığın zaman Sırat üzerinde ara!" buyurdular.
"Size (orada) rastlayamazsam?" dedim.
"Mizan’ın yanında beni ara!" buyurdular.
"Orada da size rastlayamazsam?" dedim.
"Öyleyse beni Havuz'un yanında ara! Zira ben üç mevkinin dışına çıkmam!" buyurdular."
(Tirmizi, Kıyamet /10, (2435). Tirmizi: Hadis, Hasen, ğarib’dir, dedi.)
"İnşaallah yapacağım!" buyurdular. Ben tekrar:
"Sizi nerede arayıp bulayım?" dedim.
"Beni ilk aradığın zaman Sırat üzerinde ara!" buyurdular.
"Size (orada) rastlayamazsam?" dedim.
"Mizan’ın yanında beni ara!" buyurdular.
"Orada da size rastlayamazsam?" dedim.
"Öyleyse beni Havuz'un yanında ara! Zira ben üç mevkinin dışına çıkmam!" buyurdular."
(Tirmizi, Kıyamet /10, (2435). Tirmizi: Hadis, Hasen, ğarib’dir, dedi.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder