Sâriye b. Züneym, Resûlullah’tan sonraki dönemde adı Hz. Ömer zamanında katılmış olduğu İran fetihleri dolayısıyla geçen bir zattır. Hz. Ömer, Sâriye’ye Ebû Mûsâ el-Eş‘arî, Süheyl b. Adî, Ahnef b. Kays, Mücâşî b. Mes‘ûd ve Osman b. Ebü’l-Âs ile birlikte sancak vererek İran cephesine gönderdi. Nihâvend zaferinden sonra Fesâ ve Darabcird’in fethiyle görevlendirilen Sâriye 23 (643-44) yılında büyük bir düşman ordusuyla karşılaştı. Çarpışmalar esnasında yenilgiye uğramak üzere iken, Hazreti Ömer Medine’de hutbe okuyordu. Yüksek bir sesle: “Yâ Sâriye, el-cebel, el-cebel!” (Sâriye, dağa çekil dağa) dedi. Cemaat hayretle Hazreti Ömer’e baktılar ama bir şey söylemediler.
Beri taraftan Sariye bu sesi duyunca askerlerini
vadiden dağa çekti. Bu olayın Nihâvend’de meydana geldiğine dair rivayetler de
vardır. Böylece Sâriye ve beraberindekiler sırtlarını dağa vermek suretiyle
yaptıkları çarpışmada düşmanı mağlûp ederek çok miktarda ganimet elde ettiler.
Savaştan yaklaşık bir ay sonra Sâriye’nin gönderdiği müjdecinin Medine’ye
ulaştığı ve savaş esnasında Hz. Ömer’in “Sâriye, dağa çekil dağa” sözünü duyup
dağa çekilerek yenilgiden kurtulduklarını bildirdiği, Medine halkının Hz.
Ömer’in hutbedeki sözünün mânasını bu açıklama üzerine anladığı
nakledilmektedir (Taberî, IV, 179; İbnü’l-Esîr, II, 381 Sâriye’nin zaferin
ardından ganimetler arasından ayırdığı bir mücevher sandığını Hz. Ömer’e bir
müjdeciyle birlikte gönderdiği (Taberî, IV, 178-179) de rivayet edilmektedir.
Bu hadise bize bir taraftan Hazreti Ömer’in
kerametini gösterirken, diğer yandan da birbirine çok uzak mesafede olanların
birbirleriyle konuşmalarının mümkün olduğunu ima etmektedir. Nitekim bu gün
çeşitli yayın aletleri ile on binlerce uzaktaki iki insan birbiriyle
konuşabiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder