1 Haziran 2020 Pazartesi

Gerektiğinde susmanın önemi hakkında hadis



Bir atasözünde: “Söz gümüş ise sükut altındır;
Eğer sözün gümüş ise sükut eyle olsun zeheb (altın)
Kemal ehli kemalini sükut ile buldu hep, denmiştir.
Bu konuyla ilgili bir hadis-i şerif nakledilir:
عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رضي الله عنه أَنَّ رَجُلا شَتَمَ أَبَا بَكْرٍ وَالنَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ جَالِسٌ ، فَجَعَلَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَعْجَبُ وَيَتَبَسَّمُ ، فَلَمَّا أَكْثَرَ رَدَّ عَلَيْهِ بَعْضَ قَوْلِهِ ، فَقَامَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ، فَلَحِقَهُ أَبُو بَكْرٍ ، فَقَالَ: يَا رَسُولَ اللهِ كَانَ يَشْتُمُنِي وَأَنْتَ جَالِسٌ ، فَلَمَّا رَدَدْتُ عَلَيْهِ بَعْضَ قَوْلِهِ ، غَضِبْتَ وَقُمْتَ ، قَالَ: " إِنَّهُ كَانَ مَعَكَ مَلَكٌ يَرُدُّ عَنْكَ ، فَلَمَّا رَدَدْتَ عَلَيْهِ بَعْضَ قَوْلِهِ ، وَقَعَ الشَّيْطَانُ ، فَلَمْ أَكُنْ لِأَقْعُدَ مَعَ الشَّيْطَانِ " .
Resulullah(s.a.v) efendimiz bir gün sahabeleri ile birlikte oturuyordu. Yanlarına bir adam gelerek Hazreti Ebu Bekir’e kötü sözler söyledi. Hazreti Peygamber (s.) tebessüm ediyordu. Hz. Ebubekir(r.a) sustu ve adama cevap vermedi. Adam ikinci kez ona kötü sözler söyledi. Hz.Ebubekir(r.a) yine sustu. Adam üçüncü kez de ona kötü sözler söyleyince Hz.Ebubekir(r.a) ona karşılık verdi. Bunun üzerine Resulullah(s.a.v) efendimiz kalkıp oradan ayrıldı. Hz.Ebubekir(r.a) hemen arkasından giderek Ey Allah'ın Resulü, adam bana sövüyordu, siz oturuyordunuz. Ben onun sazı sözlerine karşılık verince kızıp kalktınız.  Resulullah(s.a.v) efendimiz ona dedi ki: Senin yanında bir melek vardı, onun senin hakkında söylediklerini reddediyordu. Sen karşılık vermeye başladığın zaman melek gitti ve yerine şeytan geldi. Şeytanın bulunduğu yerde oturacak değildim.”(Ebu Davud Edeb/49 H. No:4896)
Bu konuyla ilgili Hazreti Mevlana’nın da bir menkıbesi var:
İki kişi sokak ortasında ağız dalaşı yapıyorlarmış. Bir ötekine: “Bana bak! Ben öyle bir adamım ki, bana bir söylesen bin tane cevap alırsın” demiş.  Oradan geçmekte olan Hz. Mevlânâ adamın çenesinin altına sokularak şöyle demiş: “Bana bak! Ben de öyle bir adamım ki, bana bin tane söylesen, bir tane dahi cevap alamazsın”.
Bir söze bin tane cevap vereceğini söyleyen adam, bu defa bir tane dahi cevap verememiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder