Bu bir hadis mealidir. Fiziki olarak baktığımızda müslümanın
midesi ve bağırsağı kaç tane ise kafirinki de o kadardır. Peki bu hadis ne
demek istiyor? Cevabı hadisin sebeb-i vürudundadır.
عن ابي هريرة
أنَّ رَسولَ اللهِ صَلَّى اللَّهُ عليه وسلَّمَ ضَافَهُ ضَيْفٌ وَهو كَافِرٌ،
فأمَرَ له رَسولُ اللهِ صَلَّى اللَّهُ عليه وسلَّمَ بشَاةٍ فَحُلِبَتْ، فَشَرِبَ
حِلابَهَا، ثُمَّ أُخْرَى فَشَرِبَهُ، ثُمَّ أُخْرَى فَشَرِبَهُ، حتَّى شَرِبَ حِلابَ
سَبْعِ شِيَاهٍ، ثُمَّ إنَّه أَصْبَحَ فأسْلَمَ، فأمَرَ له رَسولُ اللهِ صَلَّى
اللَّهُ عليه وسلَّمَ بشَاةٍ، فَشَرِبَ حِلابَهَا، ثُمَّ أَمَرَ بأُخْرَى، فَلَمْ
يَسْتَتِمَّهَا، فَقالَ رَسولُ اللهِ صَلَّى اللَّهُ عليه وسلَّمَ: المُؤْمِنُ
يَشْرَبُ في مِعًى وَاحِدٍ، وَالْكَافِرُ يَشْرَبُ في سَبْعَةِ أَمْعَاءٍ.
Ebu Hüreyre (r.a.)şöyle anlatıyor:Bir gün Resûlullah’a bir misafir gelmişti. Misafir, o esnâda kâfir idi. Efendimiz, onun için bir koyunun sağılmasını istedi. Misafir, getirilen sütü içip bitirdi, tekrar bir koyun sütü getirildi yine bitirdi, tekrar bir koyun sütü daha getirildi yine bitirdi. Böylece tam yedi koyunun sütünü içti. Bu misafir, ertesi gün Müslüman oldu. Allah Resûlü, yine ona koyun sütü getirilmesini emretti. Misafir sütü içti. Efendimiz tekrar getirtti, fakat misafir bu kez bitiremedi. Bunun üzerine Fahr-i Kâinât Efendimiz:
“Mü’min, bir bağırsağı ile, kâfir ise yedi bağırsağı ile içer.” buyurdu. (Müslim, Eşribe, 186; Buhari, Et’ime/13; tirmizi Et’ime/20)
Hazreti Mevlana da bu hadisi şöyle yorumluyor Mesnevi’sinde:
Hazreti Peygamber Sallallahü aleyhi ve selleme bir grup kafir misafir geldi. Ey kerem sahibi! Biz yoldan geldik, açız, bize ikramda bulun, dediler. Peygamber (s.) arkadaşlarına: bu misafirleri aranızda paylaşın, buyurdu. Herkes birer tane konuk alıp götürdüler. Bu misafirlerin içinde görülmemiş irilikte, iri cüsseli bir adam vardı. Onu kimse götürmedi.
Onu da Hazreti Peygamber (s.) götürdü. Sürüde süt veren yedi keçi vardı. Keçilerden birini sağıp sütünü getirdiler, adam onu içip bitirdi. İkinciyi, üçüncüyü derken yedi keçinin sütünü içip bitirdi. Keçinin sütünü içmeyi bekleyen ev halkı endişeye kapıldı.
Uyku vakti geldi. Adam odasına kuruldu. Hizmetçi öfkesinden kapıyı üstüne kilitledi. Gece yarısı kafirin haceti gelip karnı ağrımaya başladı. Kapıya geldiğinde kapıyı kilitli buldu. Haceti sıkıştıkça ne yapacağını şaşırdı. Son çare olarak kendini uykuya verdi. Düşünde kendini bir viranede gördü. Etrafta kimseyi görmeyince hacetini oraya yapıverdi. Bir de uyandığında ne görsün! Yatağı pislik içinde! Uykum uyanıklığımdan da beter, dedi ve Kafirin, mezarın dibinden bağırdığı gibi, vay bana, eyvahlar, diye bağırmaya başladı. Kapının açılış sesi ne zaman gelecek diye bekliyordu. Güya kapı açılınca ok yaydan fırlar gibi kaçacaktı.
Hazreti Peygamber (s.) onun bu haline vakıf olmuştu. Onu utandırmamak için, kapıyı açıp, kendisi bir tarafa gizlendi. Adam da kaçıp gitti.
Sonra sahabenin birisi o berbat yatağı getirip, Ya Resûlallah! Misafirin bak, böyle yapmış, dedi. Alemlere rahmet olan Peygamber (s.) tebessüm edip: Şu ibriği buraya getiriver de hepsini kendi elimle yıkayayım, dedi. Sahabeler yerlerinden fırlayıp, ya Rasulallah! Canımız, malımız sana feda olsun; sen bırak da bu pisliği biz yıkayalım. Bu işler el işidir, gönül işi değildir, dediler. Hazreti Peygamber (s.): sizi anlıyorum ama bu öyle bir andır ki bunu bizzat kendim yapmamda bir hikmet var, dedi ve pislikleri yıkamaya başladı…
Beri tarafta, kafirceğizin hatıra bir muskası vardı. Onu gece yattığı odada unuttuğunu hatırladı. Utana utana yattığ odaya geldi ve muskasını bulup aldı. Hazreti Peygamber (s.)in, pislikleri yıkadığını görünce, içine bir nur doğdu. Yakasını yırtıp, kafasını duvarlara vurmaya başladı. Böyle bir peygambere niçin inanmadığının pişmanlığı içinde secdelere kapanıyordu. Ey alemin kıblesi, sana karşı yüzüm yok, diyor ve yüzünü göğe çeviriyordu.
Hazreti Peygamber (s.) onu kucakladı, sakinleştirip teselli etti. Adam kileme-i şehadet getirerek Müslüman oldu. Adama süt ikram ettiler. Bir keçinin sütünü bile zor tüketti. Bu hadise üzerine Hazreti Peygamber (s.): “Mü’min, bir bağırsağı ile, kâfir ise yedi bağırsağı ile içer.” buyurdu. (Müslim, Eşribe, 186; Buhari, Et’ime/13; tirmizi Et’ime/20)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder