Yazımızın başlığı bir ayet mealidir. Ama insan sadece
kendini düzeltince, yani amiyane tabir ile “Ben kimsenin etlisine sütlüsüne
karışmam” demekle kurtulacağını mı zannediyor. Aşağıdaki ayet ve yorumu bu
konuya açıklık getirmektedir:
يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ
اٰمَنُوا عَلَيْكُمْ اَنْفُسَكُمْ لَا يَضُرُّكُمْ مَنْ ضَلَّ اِذَا اهْتَدَيْتُمْ
اِلَى اللّٰهِ مَرْجِعُكُمْ جَمٖيعًا فَيُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ
Ey iman edenler! Siz kendinizi düzeltmeye bakın. Siz
doğru yolda olursanız, yoldan sapan kimse size zarar veremez. Hepinizin dönüşü
Allah'adır. O zaman Allah, size yaptıklarınızı haber verecektir.(Maide/105)
Bundan, "hiç kimse kimseye karışmasın, herkes kendi
nefsinde bir yalnız hayatı yaşasın" gibi bir mânâ anlaşılmamalıdır.
Bilinmektedir ki doğru yolda olmanın, doğru yolu tutmanın esaslarından biri de,
gücü yettiği kadar iyiliği emretmek, kötülüğü engellemektir. "İçinizden
hayra çağıran, iyiliği buyurup kötülükten men eden bir topluluk olsun. İşte
onlar kurtuluşa erenlerdir" (Âl-i
İmrân, 3/104); "Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir
ümmet oldunuz. İyiliği emreder, kötülükten men edersiniz" (Âl-i İmrân, 3/110) buyurulmaktadır. Aynı
şekilde bir hadis-i şerifte de şöyle buyrulmuştur:
عن أَبي سعيدٍ
الخُدْريِّ رضي اللَّه عنه قال : سمِعْتُ رسُولَ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ
وسَلَّم يقُولُ : « مَنْ رَأَى مِنْكُم مُنْكراً فَلْيغيِّرْهُ بِيَدهِ ، فَإِنْ
لَمْ يَسْتَطعْ فبِلِسَانِهِ ، فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَبقَلبهِ وَذَلَكَ
أَضْعَفُ الإِيمانِ »
Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem’ i şöyle buyururken işittim dedi:
"Sizden her
kim bir kötülüğü görür ve değiştirmeye gücü yeterse onu eliyle değiştirsin,
eğer buna gücü yetmezse diliyle değiştirsin, buna da gücü etmezse kalbiyle düzeltme
cihetine gitsin."( Müslim, Îmân 78
Tirmizî, Fiten 11; Nesâî, Îmân 17)
Hazreti Ebu bekir es-Sıddîk
(r.a.) bir gün minberde, şöyle demiştir: Ey insanlar, siz bu âyeti okur ve
konusunun dışına kor, ne olduğunu bilmezsiniz. Ben Resûlullah'dan işittim,
buyurdu ki: İnsanlar bir kötülüğü görürler de değiştirmezlerse, Allah Teâlâ
genelde hepsine azab eder. Şu halde iyiliği emrediniz ve kötülüğü men ediniz,
âyetini yanlış anlayarak aldanıp da her biriniz: "Neme lazım, ben kendime
bakarım" demesin. Allah'a yemin ederim ki, ya iyiliği emreder, kötülükten
men edersiniz yahut Allah sizin üzerinize şer olanlarınızı musallat da onlar
size en kötü azapları getirirler, sonra iyileriniz dua eder de kabul edilmez."
Yine Peygamberimizden şu hadis rivayet edilmiştir ki: "Hiç bir kavim
yoktur ki, içlerinde kötülük işlensin veya fenalık yol alsın ve onlar onu
değiştirmesin ve reddetmesinler de onların hepsine cezaları umûmileştirmek
Allaha hak olmasın olmaz. Herhalde genel cezayı hakeder, sonra da duaları kabul
olmaz" (Hak dini Kur’an dili tefsiri
Maide/105. Ayetin tefsirinden)
"Öyle bir fitneden (azabdan) sakının ki, aranızda
yalnız haksızlık edenlere erişmekle kalmaz." (Enfâl/25) âyet-i
kerimesi bunu anlatmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder