Hazreti Fatıma, Bi‘setten yaklaşık bir yıl önce (M. 609), İbn Sa‘d ile (eṭ-Ṭabaḳāt, VIII, 19) Mekke’de doğdu. Hazreti Peygamber (s.)in 4 kızının en küçüğüdür. Bisetin 10. Yılı Annesi Hazreti Hatice vefat etti, o da 11 yaşlarında anadan yetim kaldı.
13 yaşlarında Hz. Ali'yle birlikte Medine'ye hicret etti ve hicretin 2. yılı 15-16 yaşlarında iken Hazreti Ali il evlendi. Hicretin 11. yılı 24 yaşında iken Medine'de vefat etti.
Çocukları: Hasan, Hüseyin, Zeynep, Ümmü Gülsüm, Muhsin. Muhsin küçük yaşta vefat etmiştir. Kevser, suresinin müjdesidir. Hazreti Peygamber (s.)in nesli ondan devam etmiştir.
Bazı kaynaklarda Hz. Âişe’den beş yaş kadar büyük
olduğu rivayet edilmektedir.
Hazreti Fatıma’nın cenazesinin yıkanması konusunda
aşağıdaki rivayetler vardır:
a-Fatıma validemizin, vefat etmeden önce yıkandığı
ve bedenini kimsenin görmemesi için yıkanmamasını vasiyet ettiği şeklindeki
rivayet, İbni Sa’d’ın Tabakat’ında geçmektedir. Zehebi’nin belirttiğine göre bu
rivayet münkerdir. Yani itibar edilmeyecek bir bilgidir. Doğru olan, eşi Ali
radıyallahuanhın onu yıkadığıdır.
b-Ayrıca Fâtıma radıyallâhu anhâ vefât ettiğinde kocası Ali b. Ebî
Tâlib’in onu yıkadığı ve sahabeden herhangi bir itirazın olmadığı da rivayetler
edilmiştir. (Hâkim, el-Müstedrek, c: 3, s: 179, hadis
no: 4769)Peygamberimiz bir defasında Âişe validemize şöyle demiştir:
عن عائشةَ رَضِيَ اللهُ عنها، قالت : رجع إليَّ رسولُ اللهِ - صلَّى اللهُ
عليهِ وسلَّم : لو مِتِّ قَبْلِي، فغَسَّلْتُكِ وكَفَّنْتُكِ، وصَلَّيْتُ عليكِ
ودَفَنْتُكِ ؟
“…Sen benden önce ölürsen seni yıkar, sonra da kefenlerim, üzerine namaz
kılarım ve defnederim.…” (İbn Mâce, Cenâiz/
9 Ahmed b. Hanbel, 6/228)
c-Hz. Fâtıma, Resûlullah’ın ölümünden beş buçuk ay
sonra 3 Ramazan 11 (22 Kasım 632) tarihinde vefat etti. Hazreti Hüseyin’in
torunu Muhammed el-Bâkır’ın belirttiğine göre Fâtıma’yı Hz. Ali yıkadı. (Zehebî, A’lâmü’n-nübelâ,
2/ 128).
Ölümünden sonra vücudunu kimsenin görmemesi için vasiyeti üzerine onu Hz. Ali
ile Hz. Ebû Bekir’in hanımı Esmâ bint Umeys’in yıkadığı da zikredilmektedir
(a.g.e., II, 129).
Hz. Fâtıma, kadın cenazelerinin erkeklerinki gibi
üzerine örtülen bir kefenle sarılmış olarak herkesin gözü önünde bulunmasından
rahatsız olduğunu Esmâ bint Umeys’e söylediğinde Esmâ ona Habeşistan’da
cenazelerin tabut içinde taşındığını anlatmış, bunun üzerine Fâtıma kendi
cenazesinin de böyle taşınmasını vasiyet etmişti. Nitekim onun cenazesi Esmâ
bint Umeys’in tarifi üzerine yapılan tabutla taşındı. Cenaze namazını Hz. Abbas
veya Hz. Ali kıldırdı. Vasiyeti üzerine geceleyin Hz. Ali, Hz. Abbas ile oğlu
Fazl tarafından Cennetü’l-bakī‘a defnedildi.” TDV Diyanet Ansiklopedisi Hz.
Fatıma (r.anha)
Mezhep imamlarından İmâm Şâfiî, Mâlik ve Ahmed b. Hanbel’e göre koca, ölmüş
karısını yıkayabilir.Hanefilere göre ise kadın öldüğü zaman nikâh düşer ve zevciyet kalkar. Bu yüzden koca, ölen karısının cenazesini yıkayamaz. Fakat ölüm iddeti beklediğinden henüz eşlik ilişkisi bitmediği için kadın, ölmüş kocasını yıkayabilir.
Hanefiler, Hz. Ali’nin Fatıma’yı yıkamasını onlara özel bir durum olarak nitelemiş, Peygamberimizin Aişe validemizi yıkayacağını söylemesini de bir başkasına yıkattıracağı şeklinde yorumlamışlardır. (Bkz.: Serahsî, el-Mebsût, c: 2, s. 71 vd.).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder