içki ile ilgili ayetler:
وَمِنْ ثَمَرَاتِ النَّخٖيلِ
وَالْاَعْنَابِ تَتَّخِذُونَ مِنْهُ سَكَرًا وَرِزْقًا حَسَنًا اِنَّ فٖى ذٰلِكَ
لَاٰيَةً لِقَوْمٍ يَعْقِلُونَ
1)Hurma ağaçlarının meyvelerinden ve üzümlerden hem içki,
hem de güzel bir rızık edinirsiniz. Elbette bunda aklını kullanan bir toplum
için bir ibret vardır.(Nahl/67)
يَسْپَلُونَكَ
عَنِ الْخَمْرِ وَالْمَيْسِرِ قُلْ فٖيهِمَا اِثْمٌ كَبٖيرٌ وَمَنَافِعُ لِلنَّاسِ
وَاِثْمُهُمَا اَكْبَرُ مِنْ نَفْعِهِمَا
2)Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: "Onlarda hem
büyük günah, hem de insanlar için (bazı zahirî) yararlar vardır. Ama günahları
yararlarından büyüktür.(Bakara/219)
يَا
اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا لَا تَقْرَبُوا الصَّلٰوةَ وَاَنْتُمْ سُكَارٰى
حَتّٰى تَعْلَمُوا مَا تَقُولُونَ وَلَا جُنُبًا اِلَّا عَابِرٖى سَبٖيلٍ حَتّٰى
تَغْتَسِلُوا
3) Ey iman
edenler! Sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın.
(Nisa/43)
ياَ اَيُّهَا الَّذينَ اٰمَنُوا اِنَّمَا
الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالْاَنْصَابُ وَالْاَزْلَامُ رِجْسٌ مِنْ عَمَلِ
الشَّيْطَانِ فَاجْتَنِبُوهُ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ *اِنَّمَا يُريدُ الشَّيْطَانُ اَنْ يُوقِعَ بَيْنَكُمُ
الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَاءَ فِى الْخَمْرِ وَالْمَيْسِرِ وَيَصُدَّكُمْ عَنْ
ذِكْرِ اللّٰهِ وَعَنِ الصَّلٰوةِ فَهَلْ اَنْتُمْ مُنْتَهُونَ* وَاَطيعُوا اللّٰهَ وَاَطيعُوا الرَّسُولَ وَاحْذَرُوا
فَاِنْ تَوَلَّيْتُمْ فَاعْلَمُوا اَنَّمَا عَلٰى رَسُولِنَا الْبَلَاغُ الْمُبينُ*
4) Ey o bütün
iyman edenler! İçki, kumar, putlar, kısmet çekilen zarlar hep Şeytan işi murdar
bir şeydir, onun için siz ondan kaçının ki yakayı kurtarasınız, kurtuluşa
eresiniz.
İçki ile kumarda
Şeytan sırf aranıza düşmanlık ve kin düşürmeyi ve Sizi Allah’ı anmaktan ve
namaz kılmaktan alıkoymayı ister, artık vaz geçiyorsunuz değil mi? (Maide/90-91)
Öyleyse Allah'a
itaat edin, peygambere itaat edin ve Allah'a karşı gelmekten sakının. Şayet yüz
çevirirseniz bilmiş olun ki, elçimize düşen sadece apaçık tebliğdir.(Maide/92)
Allah Teâlâ bu âyette içki ve kumarın haramlığını çeşitli
yönleriyle tekit etmiştir.
1.Cümlenin başı içki ile başlanmış;
2. Putlar ve fal okları ile beraber zikredilerek, مُدْمِنُ الْخَمْرِ كَعَابِدِ
وَثَن “içki içen puta tapan
gibidir" (İbn-i Maceh Eşribe/3 c.2 s.1120)
hadis-i şerifi delaletince puta tapıcılık kabilinden gösterilmiştir.
3."pislik" adı verilmiş;
4.Başlı başına şer veya galip olduğuna tenbih edilerek
"şeytanın işlerinden" buyurulmuş;
5. Bizzat kendilerinden çekinilmesi emredilmiş;
6. Bu çekinme, kurtuluş ümidine bir sebep yapılmıştır.
7.Bu beyandan asıl maksad, içki ve kumarın haram kılındığını
hatırlatan ve bunların haram kılınmasını gerektiren dine, dünyaya ait kötülük
ve veballerini anlatmış ve şeytanın işini açıklayarak buyrulmuştur ki: İçki ve
kumarda şeytanın gayesi, başka değil, ancak aranıza kin ve düşmanlık düşürmek
ve sizi Allah'ı anmak ve yad etmekten, namazdan menetmektir. Ki bir defa bunlar
olduktan sonra artık her günah, her cinayet işlenir, ne din kalır, ne iman, ne
dünya kalır ne ahiret.
8. Bütün haram olma sebepleri açıklandıktan sonra itaat sözü
alınmak üzere soru takriri ile anlaşmayı belgelemek için buyuruluyor ki: Artık
siz şimdi bu yasaklamayı kabul ettiniz ve içki ve kumardan tamamen vazgeçtiniz
mi? Elbette geçtiniz değil mi? buyurmuştur. Bunun üzerine Hz. Ömer'in ne
söylediği Bakara sûresinde geçmiş idi. “İnteheynâ ya rabb” ‘vazgeçtik, bıraktık
ya Rabbi’ demişti.
9.Genelde itaati belgelemek ve
tekid edilerek muhalefetten sakındırmak suretiyle buyuruluyor ki: Vazgeçiniz ve
Allah'a itaat ediniz, Peygamber'e de itaat ediniz ve karşı gelmekten çekininiz.
Eğer itaatten yüz çevirecek olursanız biliniz ki, bizim Resulümüzün üzerine ait
olan vazife açık bir tebliğden ibarettir ki, O da onu işte yapmıştır. Ondan
ötesinin sorumluluğu ve zararı ona değil, sırf sizin kendinize aittir.
İçki ile ilgili hadisler
“İçkiden uzak durun!
Çünkü içki, kötülüklerin anasıdır. İçki ile iman bir arada durmaz.
عن عثمانَ بنِ عفانَ قال : اجتنِبوا الخمرَ فإنها أمُّ الخبائثَ ، إنه
كان رجلٌ ممن خلا قبلَكم تعبَّدَ ، فعلِقَتهُ امرأةٌ غوِيَّةٌ ، فأرسلتْ إليه
جاريتَها ، فقالتْ له : إنَّا ندعوكَ للشهادةِ ، فانطلق مع جاريتِها ، فطفِقَت
كلما دخل بابًا أغلقتْهُ دونَهُ ، حتَّى أفضَى إلى امرأةٍ وضيئةٍ ، عندها غلامٌ
وباطيةُ خمرٍ ، فقالت : إني والله ما دعوتُكَ للشَّهادةِ ، ولكنْ دعوتُك لتقَعَ
عليَّ ، أو تشربَ من هذه الخمرةِ كأسًا ، أو تقتلَ هذا الغلامَ ، قال : فاسقيني من
هذا الخمرِ كأسًا ، فسقَتْهُ كأسًا ، قال : زيدوني ، فلم يرِمْ
حتَّى وقع عليها ، وقتلَ النفسَ ، فاجتنِبوا الخمرَ ، فإنها واللهِ لا يجتمعُ
الإيمانُ وإدمانُ الخمرِ ، إلَّا لَيوشكُ أنْ يُخرجَ أحدُهما صاحبَهُ !
Hazreti Osman b. Affan (r.a.) şöyle dedi: “İçkiden uzak durun! Çünkü
içki, kötülüklerin anasıdır. "Sizden önce yaşamış bir adam, insanlardan
uzaklaşıp bir yerde uzlete çekilerek Allah’a ibadet etmekteydi. Fakat, fahişe
bir kadın ona aşık oldu. Bu fahişe kadın, cariyesini ona gördererek bir
meselede şahitlik yapması için evine çağırttı.""Adam, kadının çağrısına icabet ederek cariye ile birlikte çağrıldığı eve gitti. Adam eve girince geçtiği her kapı, cariye tarafından arkadan kapatılıyordu. Nihayet güzel bir kadının yanına vardı. Kadının yanında bir çocuk ve bir içki şişesi bulunmaktaydı. Kadın, adama şöyle dedi:"
'Vallahi! Ben seni, şahitlik yapman için çağırmadım. Ben senden; benimle zina yapmanı veya bu çocuğu öldürmeni ya da şu içkiyi içmeni istiyorum. Zira sen, bunlardan birini yapmak mecburiyetindesin.' (olmaz, dersen, pencereden “Bana Bersis tecavüz ediyor” diye bağırırım, seni öldürürler!)
Bu durum üzerine adam içki içmeyi seçti ve sarhoş oluncaya kadar içti. Sarhoş olunca kadınla zina yaptı ve yaptığı bu çirkin amelleri kimseye söylemesin diye çocuğu da öldürdü."
"Siz, içkiden uzak durun! Çünkü imanla içki bir arada asla bulunmaz. Muhakkak onlardan biri, diğerini çıkarması hiç de uzak değildir.” Eğer içkiye töbe ederse iman içkiyi çıkartır. (Nesâî, Eşribe/44; Abdürrezzâk b. Hemmâm, Musannef, 9/236; İbn Hibbân, Sahîh, 12/168; Beyhakî, Şu'abu'l-Îmân, 5/10)
ثَلاثَةٌ لا يَنْظُرُ اللَّهُ إِلَيْهِمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ: الْعَاقُّ وَالدَّيُّوثُ
وَالْمَرْأَةُ الْمُتَرَجِّلَةُ تَشَبَّهُ بِالرِّجَالِ وَثَلاثَةٌ لا يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ: الْعَاقُّ
بِوَالِدَيْهِ
وَالْمَنَّانُ
عَطَاءَهُ وَمُدْمِنُ الْخَمْرِ.
+++“ Üç kimseye Allah (rahmet nazarıyla) bakmaz.
Ebeveynini inciten, deyyusluk yapan ve erkeklere benzemeye çalışan kadınlar. Üç
kişi de cennete giremez. Anne-babasına ası olan, yaptığı iyiliği başa kakan ve
içkiye devam eden kimseler. (Darimî /Eşribe/5)
مَنْ شَرِبَ الْخَمْرََ لَم
يَقْبَلِ اللهُ لَهُ صَلاَةً اَرْبَعِينَ صَبَاحًا وَاِنْ مَاتَ دَخَلَ النَّارَ
فَاِنْ تَابَ تَابَ اللهُ عَلَيْهِ وَاِنْ عَادَ لَم يَقْبَلِ اللهُ لَهُ صَلاَةً
اَرْبَعِينَ صَبَاحًا فَاِنْ تَابَ تَابَ اللهُ عَلَيْهِ وَاِنْ عَادَ لَم
يَقْبَلِ اللهُ لَهُ صَلاَةً اَرْبَعِينَ صَبَاحًا فَاِنْ تَابَ تَابَ اللهُ
عَلَيْهِ فَاِنْ عَادَ الرَّابِعَةَ لَمْ يَقْبَلِ اللهُ لَهُ صَلاَةً اَرْبَعِينَ
صَبَاحًا فَاِنْ تَابَ لَمْ يَتُبِ اللهُ عَلَيْهِ وَسَقَاهُ مِنْ نَهْرِ
الْخَبَالِ قِيلَ: وَمَا نَهْرُ الْخَبَالِ؟ قَالَ: نَهْرٌ مِنْ صَدِيدِ اَهْلِ
النَّارِ
“Kim şarap (ve
diğer içkilerden) içerse Allah onun kırk (gün) sabah (akşam) namazını kabul
etmez. Eğer tevbe ederse, Allah tevbesini kabul eder. Sonra tekrar içerse Allah onun kırk (gün)
sabah (akşam) namazını kabul etmez. Eğer tevbe ederse, Allah tevbesini kabul
eder. Sonra tekrar içerse Allah onun
kırk (gün) sabah (akşam) namazını kabul etmez. Eğer tevbe ederse, Allah
tevbesini kabul eder. Sonra dördüncü olarak tekrar içerse Allah onun kırk (gün)
sabah (akşam) namazını gene kabul etmez. Eğer tevbe ederse, Allah artık onun
tevbesini kabul etmez ve ona ‘Nehr’i habal’den içirir, buyurmuştur. Bunun
üzerine “Ya Rasûlallah! Nehr’i habâl nedir? diye sordular. “Cehennemde
yananların akan irinleridir” dedi.” (Tirmizi
Eşribe/1 Ebudavud/5)
Hadisteki “Namazını
kabul etmez” ifadesi, içkinin haramlığını kabul etmeyenler içindir. İçkinin
haram olduğuna inanmakla beraber gene de içiyorsa o zaman hadisteki ifade ‘Onun
namazı olmaz, kılmasın’ demek değil, namazı kabul olur, farzını ödemiş olur ama
kıldığı namazın sevapları mahvolur, eline sevap geçmez, demektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder