20 Mayıs 2020 Çarşamba

Çok olan her zaman iyi değildir.



Hiçbir zaman iyi ile kötü, temiz ile pis bir değildir. Bu söze açıklık getirmek için Kur’an-ı Kerîme’e baktığımızda karşımıza bir ayet çıkıyor:
5.100*************قُلْ لَا يَسْتَوِى الْخَبٖيثُ وَالطَّيِّبُ وَلَوْ اَعْجَبَكَ كَثْرَةُ الْخَبٖيثِ فَاتَّقُوا اللّٰهَ يَا اُولِى الْاَلْبَابِ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ*
“De ki: Pis ve kötü ile temiz ve iyi bir değildir; pis ve kötünün çokluğu tuhafına gitse (yahut hoşuna gitse) de (bu böyledir). Öyleyse ey akıl sahipleri Allaha karşı gelmekten sakının, sorumluluğunuzun bilincinde olun ki kurtuluşa, mutluluğa eresiniz!"” (Maide/100)
Tefsir:
Ey Resul de ki: Ey söyleneni anlayan akıllı kişi, şahıslarda, amellerde, mallarda, kısaca herhangi bir şeyde çirkinin çokluğu, kötünün çokluğu hoşunuza gitse bile, hiçbir zaman çirkin ile güzel, iyi ile kötü, pis ile temiz denk olamaz. İyilik kötülük, pislik temizlik sade bir anlayış meselesi değil, gerçekte bir mânâyı içerir. Gerçi dünyada çirkin güzelden daha çok, daha fazla bulunabilir. Mesela boncuk elmastan, bakır altından, ısırgan dikeni gülden, karga bülbülden, hayvan insandan, cahil bilginden, kâfir müminden, günahkâr günahsızdan, hasılı kötü iyiden daha çok bulunur ve daha çabuk yetişir. Ve birtakım kimseler kemmiyyet (nicelik) den daha çok memnun olduklarından dolayı haram helal, iyi kötü demez, kötüleri toplar ve çokluğu ile öğünür, sevinirler. Halbuki gerçekte iyi iyidir, kötü de kötüdür. Pis pistir, temiz de temizdir. Yüz okka kokmuş kurtlu et yığmadan ise, bir okkacık tertemiz ekmeğe sahip olmak elbette daha iyidir. Şu halde ey akıl sahipleri, Allah'dan korkun da çok olan çirkinlere talip olacağınıza, isterse az olsun iyilere ve temizlere talip olunuz ki kurtulabilesiniz. Şüphesiz ki kıymet verme çokluğa değil, temizliğe ve iyiliğedir. 
Bu âyetin nüzul sebebi hakkında aşağıdaki hadis rivayet edilmektedir:
روى جابر بن عبد الله أن رجلا قال : يا رسول الله ، إن كنت رجلا كانت هذه تجارتي ، فاعتقبت من بيع الخمر مالا فهل ينفعني ذلك المال إن عملت فيه بطاعة الله ؟ فقال له النبي - صلى الله عليه وسلم - : " إن أنفقته في حج أو جهاد أو صدقة لم يعدل عند الله جناح بعوضة ، إن الله لا يقبل إلا الطيب " ، فأنزل الله تعالى تصديقا لقوله - صلى الله عليه وسلم  قل لا يستوي الخبيث والطيب ولو أعجبك كثرة الخبيث  (
Cabir b. Abdullah (r.a.)ın rivayetine göre bir adam Hazreti Peygamber Sallallahü aleyhi ve sellem’e: "Benim ticaretim şarap satmaktı. Ben bundan birçok servet kazandım. Bu maldan Allah'a ibadet olan ameller yaparsam faydası olur mu?" diye Resûlullah'a sormuş Peygamberimiz de: "Sen onu hacca veya cihada veya sadakaya da sarf etsen Allah katında bir sinek kanadına değmez, muhakkak ki Allah iyi ve temizden başkasını kabul etmez" (Müslim Zekat/63, Elmalılı tefsiri Maide/100. Ayetin tefsiri) buyurmuş ve bunun üzerine Hazreti Peygamber (s.)i tasdik sadedinde yukarıdaki ayet nazil olmuştur.  
Şimdi akıl sahipleri, az olsa bile, daima iyiyi tercih etmek gerektiği gibi, faydasız, mânâsız, münasebetsiz, neticesi zararlı dedikodudan, asılsız çirkin şeylerden de sakınmak lazımdır.
Hazreti Peygamber (s.) de şöyle buyurmuştur:
عن أبي هريرة رضي الله عنه قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: (إنّ اللهَ طيِّبٌ لا يَقْبَلُ إلا طَيِّبًا(
Allah Teâlâ temizdir, ancak temiz olanı kabul eder. (Müslim, Zekât, 65;Tirmizî, Tefsîru"l-Kur"ân, 2)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder