Çalışıp
kazanmadan helal rızık isteyen ve duası kabul edilip kendisine inek verilen kişinin
hikayesi:
Fakir
bir adam gece gündüz çalışıp kazanmadan kendisine helal rızık verilmesi için
aylarca Allah’a dua ederdi. Bir gün aniden evinin içine bir inek girdi. Adam
da: Rabbim duamı kabul etti ve bana bunu rızık olarak gönderdi, dedi ve ineği
kesip afiyetle yedi. Biraz sonra ineğin sahibi gelip: Aptal, hırsız adam, niçin
kestin ineğimi? deyince fakir:
Ben
rabbimden helal rızık istiyordum. Duam kabul oldu. Bu inek benim nasibimdi,
kestim. Al sana cevap, dedi.
İnek
sahibi öfkelendi ve yakasına yapışıp birkaç yumruk attı. Ve yakasından tutup
Hazreti Davud’un huzuruna götürdü. Davud (aleyhisselam) hem peygamber, hem de
padişah idi.
Yoksul
adam ifadesinde: Ben Cenab-ı Hakk’a dualar ettim, yanıp yakarırken nice çileler
çektim. Eminim ki ettiğim dualar kabul oldu.
İneğin
sahibi: Müslümanlar, dedi. Şu alçağın saçmalamalarına bakın! Allah aşkına, dua
benim malımı nasıl olur da kendisine helal kılar? Böyle olsaydı, bütün âlem
düşmanlıkla bir dua edip başkasının malını alırdı! Böyle olsaydı, körler dua
ederek herkesten zengin olurlardı…
Yoksul
adam yüzünü göğe çevirerek: Ey benim Rabbim! Maceramızı senden başka kimse
bilmez. O duayı bana sen öğretmiştin. Hazreti Yusuf’un rüyası gibi.
Hasmı
ona: Yüzünü bana doğru çevir, niye yüzünü göğe çevirdin? Hile yapıyor, göz
boyuyorsun, aşktan, yaklaşımdan söz ediyorsun. Kalbin kararmışken hangi yüzle
yüzünü göklere çeviriyorsun?
Bunlar
bu konuşmalarla tartışarak Hazreti Davud’un
huzuruna çıktılar. Davacı durumu olduğu gibi anlattı: İneğim bu adamın
evine girmiş, o da kesmiş. Sor niçin kesmiş!
Davalı:
Aylardır Rabbime dua ediyordum. Nihayet inek gelince ben rızkımın geldiğine
değil duamın kabul edildiğine sevincimden ineği kestim, dedi. Davud (a.s.):
Sen
bunları bırak da bir delil söyle. İneği satın mı aldın, hibe mi ettiler, yoksa
miras yoluyla mı sana geldi? Ya senin olduğuna bir kanıt getir, ya da adamın
ineğini öde!
Davalı
secdeye kapanıp: Ya Rabbi! Bu hükmün yanlış olduğunu –benim kalbime düşürdüğün
gibi- Davud Nebi’nin kalbine de düşür, diye ağlayarak dua etti.
Bu durum
Hazreti Davud’un yüreğini sızlattı: Bana birkaç süre mühlet verin, dedi ve
namaza durdu. Namazda olayın perde arkası Hazreti Davud’a bildirildi. Duruşma
yeniden başladı. Bu sefer Hazreti Davud davacıya: Bu müslümanı bırak ve ona
hakkını helal et, Allah senin sırlarını örtmüşken sesini çıkarmadan çek git.
Değilse sırların meydana çıkacak, dedi. Davacı:
Vay
başıma gelenler! Bu nasıl hüküm, bu nasıl adalet? Benim için yeni şeriat mı
getireceksin? Ey ahali! Görüyor musunuz peygamberin adaletini… diyerek bağırıp
çağırmaya başladı.
Hazreti
Davud ona tekrar: İnekten vazgeç ve bütün malını da ona bağışla. Yoksa işin zor
olacak. Ona yaptığın zulüm açığa çıkmasın diye sana söylüyorum, dedi.
Davacı
dövünüp yırtınarak: “Sen zulüm üstüne zulüm katıyorsun..” dedi. Hazreti Davud:
“Git artık! Çocukların ve eşin onun kölesi oldular. Fazla konuşma!” dedi.
Bu durum
üzerine herkes de Hazreti Davud’u kınamaya başladılar. Bu adaletsizlik bir
peygambere yakışmaz, dediler.
Hazreti
Davud: Artık bu sırrın meydana çıkma zamanı geldi. Buyurun hep beraber şehir
dışına çıkıyoruz, dedi. Sahrada büyük ve gür bir ağacın yanına geldiler.
Hazreti Davud: “Bu ağacın dibinden kan kokusu geliyor. Şurayı kazın” dedi. Orayı
kazdıklarında boğazından kesilmiş bir cesetle üzerinde davacının adı yazılı bir
de bıçak buldular.
Davud (as)
son kararını verdi: “Davacı, davalının babasının kölesiydi. Davacının karısı da
öldürülenin cariyesiydi. Bu adam (davacı) burada efendisini öldürüp buraya
gömdü ve ölenin cariyesi ile yüz tane ineğini alıp götürdü. Sonuç: kendisi köle
olduğu için, kölenin bütün malları efendisinindir. Cariyenin bütün malları da
efendisinindir. Bu cariye ile davacının mallarının tamamının asıl sahibinin
oğluna (davalıya) verilmesine, ayrıca kısas olarak da aynı bıçakla davacının
kellesinin kesilmesine karar verilmiştir.
Meselenin
iç yüzünü öğrenenler Hazreti Davud (as)dan defalarca özür dilediler.
Mesnevî
2305-2505nolu beyitlerin tercümesi Konya Büyük şehir belediyesi baskısı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder